Avrupa Birliği (AB), iklim değişikliğiyle mücadele ve 2050 yılına kadar karbon nötr bir kıta olma hedefleri doğrultusunda önemli adımlar atmaya devam ediyor. Bu adımların başında gelen Avrupa Yeşil Mutabakatı, ekonominin ve toplumun her alanında köklü dönüşümleri beraberinde getiriyor. Bu dönüşümün en kritik araçlarından biri olan Emisyon Ticaret Sistemi (ETS), yeni bir aşamaya geçerek ETS 2 ile kapsamını genişletiyor ve hedeflerini daha da iddialı hale getiriyor. Bu yazımızda, AB Emisyon Ticaret Sistemi 2’yi (ETS 2) detaylı bir şekilde inceleyecek, mevcut ETS 1 ile arasındaki temel farkları ortaya koyacak, etkilenen sektörleri, Türkiye için olası yansımalarını ve en güncel gelişmeleri ele alacağız.
Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) Nedir? Kısa Bir Hatırlatma
Avrupa Birliği Emisyon Ticaret Sistemi (AB ETS), 2005 yılında hayata geçirilen, dünyanın ilk ve en büyük uluslararası karbon piyasasıdır. “Kirleten öder” prensibine dayanan bu sistem, sera gazı emisyonlarını sınırlamak ve sanayi tesislerini daha az karbon salımı yapmaya teşvik etmek amacıyla tasarlanmıştır. ETS 1 olarak da anılan bu sistem, temel olarak büyük sanayi tesisleri, enerji üretim santralleri ve 2012’den itibaren Avrupa içi uçuşları kapsayan havacılık sektörünü hedef almıştır. Sistem, belirlenen bir emisyon tavanı (cap) dahilinde tesislere emisyon tahsisatları (izinleri) dağıtır. Emisyonlarını tahsisatlarının altına düşüren tesisler fazla izinlerini satabilirken, tahsisatlarını aşanlar ise ek izin satın almak veya ceza ödemek durumunda kalır. Bu mekanizma, emisyon azaltımını en uygun maliyetli şekilde gerçekleştirmeyi amaçlar. Daha fazla bilgi için Emisyon Ticaret Sistemi’nin Gözden Geçirilmesi konulu yazımıza bakabilirsiniz.
ETS 2’ye Geçiş: Neden İhtiyaç Duyuldu?
Mevcut ETS 1, AB’nin toplam sera gazı emisyonlarının yaklaşık %40-45‘ini kapsamaktadır. Ancak, AB’nin 2030 yılı için %55 emisyon azaltım hedefine ve 2050 karbon nötr hedefine ulaşabilmesi için daha geniş kapsamlı ve etkili politikalara ihtiyaç duyulmuştur. Özellikle binalar ve karayolu taşımacılığı gibi sektörler, toplam emisyonlarda önemli bir paya sahip olmalarına rağmen ETS 1 kapsamında değildi. “Fit for 55” paketi kapsamında önerilen ETS 2, bu boşluğu doldurmayı ve emisyon azaltım çabalarını bu kritik sektörlere de yaymayı hedeflemektedir.
AB Emisyon Ticaret Sistemi 2 (ETS 2) Detayları
ETS 2, mevcut ETS 1’den ayrı, ancak onunla paralel işleyecek yeni bir emisyon ticaret sistemidir.
Tanım ve Amaç: ETS 2, özellikle binaların ısıtılması ve soğutulması ile karayolu taşımacılığında kullanılan yakıtlardan kaynaklanan CO2 emisyonlarını hedefleyen bir “üst sınır ve ticaret” (cap-and-trade) sistemidir. Temel amacı, bu sektörlerde maliyet-etkin bir şekilde emisyon azaltımını teşvik etmek ve AB’nin genel iklim hedeflerine ulaşmasına katkıda bulunmaktır.
Kapsanan Yeni Sektörler:
- Binalar: Konutlar ve ticari binaların ısıtılması ve soğutulmasında kullanılan yakıtlar (doğalgaz, kömür, fuel oil vb.).
- Karayolu Taşımacılığı: Karayolu araçlarında (otomobiller, kamyonlar, otobüsler) kullanılan yakıtlar (benzin, dizel).
- Ek Sektörler: Bazı durumlarda, mevcut ETS 1 kapsamında olmayan küçük sanayi tesisleri de ETS 2’ye dahil edilebilir.
İşleyiş Mekanizması: ETS 2’nin en önemli farklarından biri, emisyon sorumluluğunun nihai tüketiciler (hane halkları, araç sahipleri) yerine yakıt tedarikçilerine (upstream regulation) yüklenmesidir. Yani, doğalgaz, petrol ve kömür gibi yakıtları piyasaya süren şirketler, sattıkları yakıtların yanması sonucu ortaya çıkacak emisyonlar için tahsisat satın almak ve teslim etmekle yükümlü olacaktır.
- Tahsisatlar: ETS 2’deki tüm emisyon tahsisatları açık artırma yoluyla satılacaktır. Ücretsiz tahsisat uygulaması olmayacaktır.
- Raporlama ve İzleme: Yakıt tedarikçileri, 2025 yılından itibaren sattıkları yakıt miktarlarını ve bunlara karşılık gelen emisyonları izleyip raporlamaya başlayacaktır.
- Yürürlüğe Giriş Tarihi: Sistemin 2027 yılında faaliyete geçmesi planlanmaktadır. Ancak, enerji fiyatlarının (özellikle gaz ve petrol) olağanüstü yüksek seyretmesi durumunda, sistemin başlangıcı 2028 yılına ertelenebilecektir.
Fiyatlandırma ve Piyasa İstikrar Mekanizması: ETS 2’nin başlangıç aşamasında aşırı fiyat artışlarını önlemek için bazı mekanizmalar öngörülmüştür:
- Fiyat Tavanı: Sistemin ilk üç yılında (2027-2029), bir ton CO2 emisyonu için tahsisat fiyatının 45 Euro‘yu (2020 fiyatlarıyla) aşması durumunda, Piyasa İstikrar Rezervi’nden (MSR) ek tahsisatlar piyasaya sürülecektir.
- Piyasa İstikrar Rezervi (MSR): Mevcut ETS 1’de olduğu gibi, ETS 2 için de piyasadaki tahsisat arzını dengelemek ve aşırı fiyat dalgalanmalarını önlemek amacıyla ayrı bir MSR kurulacaktır.

ETS 1 ve ETS 2 Arasındaki Temel Farklar
Aşağıdaki tabloda ETS 1 ile ETS 2 arasındaki temel farklar gösterilmiştie.
Özellik | ETS 1 (Mevcut Sistem) | ETS 2 (Yeni Sistem) |
---|---|---|
Başlangıç Tarihi | 2005 | 2027 (Olası erteleme ile 2028) |
Kapsanan Sektörler | Enerji üretimi, enerji yoğun sanayiler, havacılık (AB içi) | Binalar (ısıtma/soğutma yakıtları), Karayolu Taşımacılığı (yakıtlar), Ek küçük sanayi |
Sorumlu Taraflar | Emisyon yapan tesisler (downstream) | Yakıt tedarikçileri (upstream) |
Tahsisat Dağıtımı | Kısmen ücretsiz, kısmen açık artırma | Tamamı açık artırma |
Gelir Kullanımı | Genellikle üye devlet bütçelerine, bir kısmı İnovasyon Fonu ve Modernizasyon Fonu’na | Önemli bir kısmı Sosyal İklim Fonu’na, kalanı üye devletlerin iklim ve sosyal projelerine |
Emisyon Azaltım Hedefi (2030 için 2005’e kıyasla) | Kapsadığı sektörlerde %62 (Fit for 55 ile güncellendi) | Kapsadığı sektörlerde %42 (2024 itibarıyla %43 revizyonu tartışılıyor) |
Sosyal Boyut | Dolaylı etkiler | Doğrudan Sosyal İklim Fonu ile destek |
Sosyal İklim Fonu (Social Climate Fund – SCF)
ETS 2’nin getireceği ek maliyetlerin, özellikle düşük gelirli haneler, ulaşım kullanıcıları ve mikro işletmeler üzerinde yaratabileceği olumsuz sosyal etkileri hafifletmek amacıyla Sosyal İklim Fonu (SCF) kurulmuştur. Bu fon, ETS 2’nin tahsisat açık artırmalarından elde edilecek gelirlerin bir kısmı (yaklaşık %25‘i) ve üye devletlerin ulusal katkılarıyla finanse edilecektir. 2026-2032 dönemi için yaklaşık 86.7 milyar Euro‘luk bir bütçeye sahip olması beklenmektedir. SCF, üye devletlerin sunacağı Sosyal İklim Planları aracılığıyla, enerji verimliliği yatırımları, binaların yenilenmesi, düşük emisyonlu ulaşıma geçiş ve doğrudan gelir desteği gibi önlemleri finanse edecektir.
ETS 2’nin Beklenen Etkileri
- Çevresel Etkiler: ETS 2’nin, kapsadığı sektörlerde 2030 yılına kadar emisyonlarda önemli bir düşüş sağlaması beklenmektedir. Bu, AB’nin genel iklim hedeflerine ulaşmasında kritik bir rol oynayacaktır.
- Ekonomik Etkiler: Yakıt fiyatlarında bir artışa neden olması muhtemeldir. Ancak, bu artışın Sosyal İklim Fonu ve diğer destek mekanizmalarıyla dengelenmesi hedeflenmektedir. Aynı zamanda, enerji verimliliği, yenilenebilir enerji ve düşük emisyonlu teknolojilere yönelik yatırımları teşvik edecektir.
- Sosyal Etkiler: Özellikle düşük gelirli kesimler için enerji ve ulaşım maliyetlerinde artış riski bulunmaktadır. Sosyal İklim Fonu, bu etkileri azaltarak adil bir geçişi sağlamayı amaçlamaktadır.
Türkiye için ETS 2 Ne Anlama Geliyor?
Türkiye, AB’nin önemli bir ticaret ortağı ve Gümrük Birliği üyesidir. AB’deki bu tür kapsamlı düzenlemeler, Türkiye’yi de çeşitli açılardan etkilemektedir:
- Dolaylı Etkiler: ETS 2 doğrudan Türkiye’deki binaları veya karayolu taşımacılığını kapsamasa da, AB ile olan ticari ilişkiler, rekabet koşulları ve genel ekonomik dinamikler üzerinden dolaylı etkilere yol açabilir.
- Ulusal ETS Hazırlıkları: Türkiye, kendi ulusal Emisyon Ticaret Sistemi’ni kurma yolunda adımlar atmaktadır. AB’deki gelişmeler, Türkiye’nin kendi sistemini tasarlarken ve uygularken dikkate alacağı önemli referanslar sunmaktadır.
- Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) ile İlişkisi: ETS 2, AB’nin genel karbon fiyatlandırma politikasının bir parçasıdır ve SKDM ile dolaylı bir ilişkisi bulunmaktadır. Türkiye’deki ihracatçı sektörlerin SKDM’ye uyumu ve karbon maliyetlerini yönetmesi önemini korumaktadır.
Araç Emisyon Standartları ve ETS 2 Bağlantısı
Avrupa Birliği, araçlardan kaynaklanan emisyonları azaltmak için Euro standartları gibi çeşitli düzenlemeler de uygulamaktadır. En son önerilen Euro 7 standartları ve 2035 yılı itibarıyla yeni benzinli ve dizel otomobil satışlarının yasaklanması hedefi, karayolu taşımacılığı sektöründeki emisyonları düşürmeye yöneliktir. ETS 2, bu düzenlemeleri tamamlayıcı bir rol oynayarak, yakıt tüketimi üzerinden bir karbon fiyatı oluşturacak ve düşük emisyonlu araçlara geçişi daha da teşvik edecektir. Bu konuda daha fazla bilgi için: Avrupa Yeşil Mutabakatı Kapsamında Araç Emisyon Standartları (Euro 7 Dahil) başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.
Sonuç ve Değerlendirme
AB Emisyon Ticaret Sistemi 2, Avrupa Birliği’nin iklim değişikliğiyle mücadele stratejisinde önemli bir kilometre taşıdır. Binalar ve karayolu taşımacılığı gibi kritik sektörleri de karbon fiyatlandırması kapsamına alarak emisyon azaltım çabalarını genişletmektedir. Sosyal İklim Fonu ile adil bir geçişi hedeflemesi, sistemin önemli bir artısıdır. Ancak, uygulamanın yakıt fiyatları ve yaşam maliyeti üzerindeki etkileri dikkatle izlenmelidir.
Türkiye açısından ise, AB’deki bu gelişmeler yakından takip edilmeli, ulusal iklim politikaları ve sanayinin yeşil dönüşümü bu doğrultuda hızlandırılmalıdır. ETS 2, küresel karbon piyasalarının ve iklim politikalarının geleceğine dair önemli ipuçları sunmaktadır.
Kaynaklar:
- Avrupa Komisyonu İklim Eylemi Genel Müdürlüğü (DG CLIMA) web sitesi
URL: https://climate.ec.europa.eu/index_en - AKİB – Avrupa Yeşil Mutabakatına Uyum Sunumu (16.12.2024)
URL: https://www.akib.org.tr/files/documents/2024/Faaliyetler/AK%C4%B0B-AYM-16.12.2024%20Sunum.pdf
Konu ile ilgili ayrıntılı bilgi için lütfen aşağıdaki formu doldurunuz