2024 Sürdürülebilirlik Almanağında Yerinizi Alın!

Kurumsal Sürdürülebilirlik Özen Yükümlülüğü Direktifi

Yazar 3:17 pm Sürdürülebilirlik, Trend

Son güncelleme: 24 Mayıs 2025

Avrupa Birliği’nde belirli büyüklükteki şirketlere, tedarik zincirlerindeki partnerleri ile birlikte çevre ve insan haklarına yönelik yasal yükümlülükler getiren yeni düzenleme artık resmi olarak yürürlüğe girmiş bulunuyor. Kurumsal Sürdürülebilirlik Özen Yükümlülüğü Direktifi (Corporate Sustainability Due Diligence Directive-CSDDD), 25 Temmuz 2024 tarihinde Direktif 2024/1760 olarak AB mevzuatına eklenmiştir. Bu önemli düzenleme, Avrupa Birliği’nde faaliyet yürüten şirketlere, çevre ve insan hakları ile ilgili negatif etkileri belirleme, değerlendirme, önleme ve giderme sorumluluğu yüklemektedir.

Direktifin temel amacı, şirketlerin kendi operasyonlarında ve küresel değer zincirleri boyunca sürdürülebilir ve sorumlu kurumsal davranışı teşvik etmektir. Yeni kurallar sayesinde, kapsam dahilindeki şirketler Avrupa içinde ve dışında gerçekleştirdikleri faaliyetlerin insan hakları ve çevre üzerindeki olumsuz etkilerini belirleyecek ve bu etkileri ele alacak mekanizmalar geliştirmek zorunda kalacaklar.

Direktifin Kapsamı ve Uygulama Takvimi

Yeni düzenleme, belirli kriterlere uyan şirketleri kapsayacak şekilde tasarlanmıştır. Bu kriterler şu şekilde belirlenmiştir:

  • Büyük AB şirketleri: Dünya genelinde 1000‘den fazla çalışanı ve 450 milyon €‘dan fazla cirosu olan yaklaşık 6.000 şirket
  • AB dışındaki büyük şirketler: AB içinde 450 milyon €‘dan fazla cirosu olan yaklaşık 900 şirket

Direktif kapsamında mikro işletmeler ve KOBİ’ler doğrudan kapsam dışında tutulmuştur. Bununla birlikte, değer zincirlerinde iş ortağı olarak dolaylı şekilde etkilenebilecek 500‘den az çalışanı olan KOBİ’ler ve küçük orta ölçekli şirketler için destekleyici ve koruyucu önlemler de düzenleme içerisinde yer almaktadır.

Avrupa Birliği üye devletleri, bu direktifi 26 Temmuz 2027 tarihine kadar ulusal hukuka aktarmak zorundadır. Sonraki süreçte, kurallar kademeli bir yaklaşımla ilk şirket grubuna uygulanmaya başlayacak ve 26 Temmuz 2029’da tam olarak uygulanacaktır.

CSDDD kapsamı

Şirketlerin Yükümlülükleri

Direktif, şirketlere iki temel yükümlülük getirmektedir:

  1. Kurumsal özen yükümlülüğü: Şirketlerin kendi operasyonlarında, bağlı kuruluşlarında ve değer zincirlerindeki iş ortaklarında potansiyel ve fiili insan hakları ve çevre üzerindeki olumsuz etkileri belirleme ve ele alma.
  2. İklim değişikliği geçiş planı: Büyük şirketlerin, Paris Anlaşması’nın 2050 iklim nötrlüğü hedefi ve Avrupa İklim Yasası kapsamındaki ara hedeflerle uyumlu bir iklim değişikliği azaltım planı benimsemesi ve uygulaması.

Şubat 2025’te, Avrupa Komisyonu tarafından sorumlu iş uygulamalarını daha iyi desteklemek için özen yükümlülüğü gerekliliklerini basitleştiren bir Omnibus paketi kabul edilmiştir. Bu yeni düzenlemeler, kurumsal sürdürülebilirlik alanında çalışan şirketler için önemli kolaylıklar sağlayacaktır. Özellikle sürdürülebilirlik stratejisi geliştirme süreçlerini yürüten organizasyonlar, bu basitleştirilmiş gerekliliklerden faydalanabileceklerdir. Yeşil Büyüme’nin sunduğu sürdürülebilirlik stratejisi geliştirme danışmanlığı, şirketlerin bu yeni düzenlemelere uyum sağlamasında kritik bir rol oynamaktadır.

Direktifin Uygulanması ve Etkileri

Kurumsal sürdürülebilirlik özen yükümlülüğü kuralları, idari denetim mekanizmaları aracılığıyla uygulanacaktır. Üye Devletler, kuralları denetlemek ve uygulamak için bir yetkili makam belirleyecek ve bu makam, ihtiyati emirler ve etkili, orantılı ve caydırıcı cezalar (özellikle para cezaları) uygulama yetkisine sahip olacaktır.

Avrupa düzeyinde ise Komisyon, koordineli bir yaklaşım sağlamak için ulusal kurumların temsilcilerini bir araya getirecek bir Avrupa Denetim Makamları Ağı kuracaktır. Bu ağ, direktifin tutarlı bir şekilde uygulanmasını sağlamak için önemli bir rol oynayacaktır.

Sürdürülebilir İş Uygulamaları

Şirketlerin sürdürülebilirlik performansını iyileştirmek ve paydaş beklentilerini karşılamak için kurumsal raporlama süreçleri giderek daha fazla önem kazanmaktadır. Günümüzde birçok şirket, çevresel ve sosyal etkilerini yönetmek için kapsamlı stratejiler geliştirmektedir. Bu stratejilerin önemli bir parçası da sürdürülebilirlik raporlamasıdır. Şirketler, TSRS, GRI ve ESRS gibi standartlara uygun raporlama yaparak paydaşlarına şeffaf bilgi sunabilmektedir. Yeşil Büyüme’nin kurumsal sürdürülebilirlik raporlaması hizmetleri, şirketlerin bu alandaki ihtiyaçlarına cevap vermektedir.

Güncel Gelişmeler ve Ek Bilgiler

Direktif, işletmelerin kilit rol oynadığı sürdürülebilir bir ekonomiye adil geçişe katkıda bulunacaktır. Sivil toplum temsilcileri, AB vatandaşları, işletmeler ve iş birlikleri dahil olmak üzere geniş bir paydaş grubu, zorunlu özen yükümlülüğü kurallarını talep etmektedir.

Avrupa Komisyonu’nun yaptığı kamuoyu istişaresine yanıt veren işletmelerin %70’i, AB’nin kurumsal sürdürülebilirlik özen yükümlülüğü konusunda harekete geçmesi gerektiğine dair net bir mesaj vermiştir.

Türkiye’deki Şirketler İçin Etkileri

AB şirketlerinin tedarik zincirinde yer alan Türk şirketleri, CSDDD kapsamındaki yükümlülüklerden dolaylı olarak etkilenecektir. AB’de faaliyet gösteren büyük şirketler, tedarik zincirlerindeki tüm iş ortaklarının çevre ve insan hakları konularındaki uygulamalarını denetlemek zorunda kalacaktır.

Bu nedenle, önümüzdeki yıllarda özellikle AB’deki şirketlerin ve CSDDD kapsamına giren AB dışındaki şirketlerin, kendi tedarik zincirleri ile iş ilişkisine girerken, CSDDD kapsamındaki sorumluluklarını çeşitli sözleşmeler ile paydaşlarına yansıtması bekleniyor. Türkiye’deki şirketlerin bu yeni düzenlemelere hazırlıklı olması büyük önem taşımaktadır. Direktifin Türkiye’deki şirketler için ne anlama geldiğini anlamak, rekabet avantajı sağlamak açısından kritik öneme sahiptir. AB kurumsal sürdürülebilirlik ve özen yükümlülüğü direktifinin Türkiye’deki şirketlere etkileri inceleyen detaylı analizler, şirketlerin hazırlık süreçlerinde yardımcı olmaktadır.

Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Yönetimi

Kurumsal sürdürülebilirlik özen yükümlülüğü direktifi, tedarik zinciri yönetiminde sürdürülebilirlik kriterlerinin önemini artırmaktadır. Şirketler, tedarikçilerinin çevresel ve sosyal performansını izlemek, değerlendirmek ve iyileştirmek için sistemler geliştirmek zorunda kalacaktır.

Modern iş dünyasında sürdürülebilir tedarik zinciri yönetiminin önemi giderek artmaktadır. Bu yaklaşım, şirketlerin rekabet avantajı elde etmesine, itibarını korumasına ve yasal riskleri azaltmasına yardımcı olmaktadır. Ayrıca, kaynak verimliliğini artırarak maliyetleri düşürebilir ve inovasyon fırsatları yaratabilir. Tedarik zincirlerinde sürdürülebilirlik uygulamalarını geliştirmek isteyen şirketler için hazırlanan kapsamlı rehberler ve vaka çalışmaları, bu alandaki bilgi birikimini artırmaktadır. Sürdürülebilir tedarik zinciri yönetiminin artan önemi hakkında yapılan detaylı araştırmalar, şirketlere değerli içgörüler sunmaktadır.

İklim Değişikliği ve Kurumsal Sorumluluk

İklim değişikliği, kurumsal sürdürülebilirlik stratejilerinin merkezi bir bileşeni haline gelmiştir. CSDDD, büyük şirketlerin Paris Anlaşması hedefleriyle uyumlu iklim değişikliği azaltım planları geliştirmesini ve uygulamasını gerektirmektedir.

Günümüzde şirketler, karbon ayak izlerini ölçmek, azaltmak ve raporlamak için stratejiler geliştirmektedir. Bu stratejiler, enerji verimliliğini artırmak, yenilenebilir enerji kaynaklarına geçmek ve tedarik zincirindeki emisyonları azaltmak gibi önlemleri içermektedir. İklim değişikliğine yönelik proaktif bir yaklaşım, şirketlerin düzenleyici riskleri azaltmasına, itibarını geliştirmesine ve uzun vadeli sürdürülebilirliğini sağlamasına yardımcı olmaktadır. İklim değişikliği politikaları ve yasal yükümlülükler hakkında hazırlanan detaylı analizler, şirketlerin bu alandaki stratejilerini geliştirmelerine katkı sağlamaktadır.

Konu ile ilgili ayrıntılı bilgi için lütfen aşağıdaki formu doldurunuz

Etiketler: , , , , , , , Last modified: 24 Mayıs 2025