Son güncelleme: 06 Temmuz 2024
- Sürdürülebilirlik Raporlamalarında Değer Zinciri Analizi
Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi Madde 19(a)(3) ve 29(a)(3), raporlanan bilgilerin bir kuruluşun kendi faaliyetleri ile yukarı ve aşağı yönlü değer zinciri (VC), ürün ve hizmetleri, iş ilişkileri ve tedarik zincirini kapsamasını zorunlu kılıyor. Bununla birlikte CSRD’de değer zincirinin nasıl belirleneceğine dair bir tanımlama yapılmıyor. Bunun yerine değer zincirinin tanımı için özen yükümlülüğü (due diligence) ile ilgili yayımlanan uluslararası rehberlere atıf yapılıyor. Avrupa Sürdürülebilirlik Raporlaması Standartları’da yer alan veri noktalarının tamamı da değer zincirini ilgilendirmiyor. Birçok durumda sadece şirketin kendi faaliyet için raporlamanın yapılması isteniyor.
Çifte önemlilik değerlendirmesine değer zincirinin dahil edilmesi
Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi kapsamında yapılacak raporlamalarda şirketlerin kendi değer zincirlerini içeren önemlilik değerlendirmesine yer vermesi isteniyor. “ESRS S2 Değer Zincirindeki Çalışanlar”, “ESRS S3 Etkilenen Topluluklar” ve “ESRS S4 Tüketiciler ve Son Kullanıcılar” kapsamında yapılacak raporlamalar aslında değer zincirindeki paydaşları oldukça yakından ilgilendiriyor.
Değer zinciri nedir?
Değer zinciri, “işletmenin iş modeli ve içinde faaliyet gösterdiği dış çevre ile ilgili tüm faaliyetler, kaynaklar ve ilişkiler yelpazesi” olarak tanımlanır. Bir değer zinciri, bir ürün veya hizmetin tasarımından teslimine, tüketimine ve ömrünün sonuna kadar olan süreçte işletmenin kullandığı ve güvendiği faaliyetleri, kaynakları ve ilişkileri kapsar. İlgili faaliyetler, kaynaklar ve ilişkiler şunları içerir:
– İnsan kaynakları gibi işletmenin kendi operasyonları içindeki faaliyetler;
– Malzeme ve hizmet temini, ürün ve hizmet satışı ve teslimi gibi tedarik, pazarlama ve dağıtım kanalları boyunca olan faaliyetler; ve
– İşletmenin faaliyet gösterdiği finansman, coğrafi, jeopolitik ve düzenleyici ortamlar.
Bu tanıma göre, bu uygulama kılavuzunda ele alınan değer zinciri (VC) konuları, hem yukarı hem de aşağı yönlü aktörleri ve bunların faaliyetlerini içerir. Raporlama yapan işletmenin yukarısındaki aktörler (örneğin, tedarikçiler), işletmenin kendi ürün veya hizmetlerinin geliştirilmesinde kullanılan ürün veya hizmetleri sağlar. Raporlama yapan işletmenin aşağısındaki aktörler (örneğin, distribütörler, müşteriler, atık yönetimi), raporlama yapan işletmenin ürün veya hizmetlerini alır veya kullanır ya da müşteriler veya son kullanıcılar tarafından oluşturulan atık akışını yönetir.
Değer zinciri (VC) ile tedarik zinciri arasındaki fark nedir?
Kısaca ifade etmek gerekirse, değer zinciri tedarik zincirini kapsar. Tedarik zinciri, raporlama yapan işletmenin değer zincirinde yukarı yönlü aktörlerdir. Değer zinciri, tedarik zinciri ile birlikte aşağı yönlü işletmeleri de içerir.
Tedarik zinciri, işletmenin ürün veya hizmetlerinin geliştirilmesinde kullanılan hammadde, bileşenler veya hizmetler gibi ürünleri sağlar. Değer zincirindeki konumuna bağlı olarak, bir işletmenin tedarik zinciri başka bir işletmenin aşağı yönlü değer zincirinin bir parçası olabilir. EFRAG tarafından hazırlanan rehberde değer zincirinin anlaşılması için işletmenin varlıklarını koruyan yerel polis örneği veriliyor. Polis, izinsiz tesise girmeye çalışan aşırı güç kullanarak bir etkiye neden olabilir. Bu durumda, polis ile şirket arasında bir iş ilişkisi yoktur, ancak bir değer zinciri etkisi vardır. Bu etki, yeterince ciddi kabul edilirse önemlilik eşiğini karşılayabilir.
Değer zincirindeki tüm aktörlerle bağlantılı etki, risk ve fırsatları (IRO’lar) dikkate alınmalı mıdır?
ESRS, değer zincirindeki her bir aktör hakkında bilgi talep etmiyor. Bunun yerine, değer zincirindeki paydaşlara yönelik önemli olarak değerlendirilen IRO’lara yönelik verilerin ESRS kapsamında sunulması gerekiyor. Önemli IRO’lar değerlendirilirken, doğrudan ve dolaylı değer zincirindeki tüm ilgili aktörler dikkate alınmalı. Şirketler raporlamarında özellikle şu iki konuya odaklanmalı:
– İşletmenin faaliyetlerini olumsuz etkileyebilecek riskler
– Üretim ve hizmet süreçlerinde sorunlara yol açacak bağımlılıklar
Değer zincirine yönelik raporlamanın etkileri
Sürdürülebilirlik raporlaması yapacak şirketler satın alma güçleri ve sözleşmeden kaynaklanan yetkilerinden dolayı değer zincirindeki paydaşlarlarının ESG performansının iyileştirilmesine katkı sunabilir. Öte yandan şirketler değer zincirlerindeki IRO’ları belirlerken paydaşları üzerindeki nüfuz gücünü dikkate almaktanda risk, fırsat ve bağımlılıkları ortaya çıkaracak şekilde süreci yönetmeli. EFRAG tarafından yayımlanan rehberde değer zincirinden kaynaklanabilecek IRO’lara şu örnekler verilmektedir:
– Bir AB giyim ve tekstil şirketi, dış bir tedarikçi tarafından AB dışındaki bir ülkede üretilen temel tişörtleri satar ve ESRS altında raporlama yapar. Şirket, AB’deki operasyonları için toplu iş sözleşmeleri kapsamında çalışanlarına yeterli ücret ödeyebilir. Ancak, dış tedarikçinin AB dışındaki bir ülkede bulunduğunu ve bu ülkede tedarikçinin çalışanlarına ödenen ücretin o ülkenin yeterli ücret standardının altında olduğunu ve bu ülkede örgütlenme özgürlüğünün izin verilmeyebileceğini varsayarsak, raporlama yapan şirket sadece kendi çalışanlarını dikkate alarak fiili ve potansiyel maddi olumsuz etkilerinin kapsamını belirlerse, etkilerini doğru bir şekilde yansıtmaz. Diğer bir deyişle, iş koşulları üzerindeki maddi etkiler, bu özel tedarikçi için yukarı yönlü değer zincirindeki iş gücünde belirlenebilir.
– Bir Avrupa perakendecisi, AB dışındaki bir fabrikada, yasal gerekliliklerin daha az sıkı olduğu bir yerde, ahşap tedarikçisi ile oyuncaklar yapar. Oyuncak yapma süreci, toz ve kimyasallar nedeniyle çeşitli çevresel ve sağlık güvenliği riskleri taşır. Bu nedenle, işçiler ve yerel topluluklar ciddi mesleki tehlikelere ve sağlık risklerine maruz kalabilirler – bu, etki önemliliği dikkate alındığında önemlidir. Finansal önemlilik perspektifinden, eğer o yerdeki yetkililer rüşvet kabul etmek yerine yasaları uygulamaya başlarlarsa, bu önemli para cezalarına, hatta üreticinin kapanmasına bile neden olabilir. Bu, Avrupa perakendecisi üzerinde doğrudan ve önemli bir finansal etki yaratabilir.
– Bir elektronik üreticisi, kendi operasyonlarından kaynaklanan ambalaj ve diğer atıkları kontrol etmek ve en aza indirmek için süreçlere sahip olabilir, ancak ürünleri atıldığında hayvanlar ve vahşi yaşam için tehlikeli olabilecek elektronik atıklar oluşturabilir. Bu durum, şirketin aşağı yönlü değer zinciriyle, yani ürünlerinin son kullanımından kaynaklanan etkilerle bağlantılıdır.
– Karbon Saydamlık Projesi (CDP) tarafından vurgulandığı gibi, birçok veya çoğu işletme için Scope 3 sera gazı emisyonlarının maddi olması beklenmektedir.
Yeşil Büyüme değer zinciri analizinde size nasıl yardımcı olabilir?
Yeşil Büyüme Eğitim ve Danışmanlık Hizmetleri olarak, CSRD (Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi) kapsamında şirketlerin değer zinciri analizine yönelik kapsamlı ve etkili hizmetler sunmaktayız. Amacımız, şirketlerin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmalarına ve uzun vadede değer yaratmalarına yardımcı olmaktır. Hizmetlerimiz şu başlıklarda toplanmaktadır:
Değer Zinciri Haritalaması: Şirketlerin tüm değer zincirini, yani tedarikçileri, dağıtımcıları, müşterileri ve son kullanıcıları kapsayan detaylı bir haritalama yapıyoruz. Bu sayede, şirketlerin tüm süreçlerini ve ilişkilerini analiz ederek sürdürülebilirlik açısından kritik noktaları belirliyoruz.
Etki ve Risk Değerlendirmesi: Değer zincirindeki tüm aktörlerin ve süreçlerin çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) konularında yarattığı etkileri ve riskleri değerlendiriyoruz. Bu değerlendirme, şirketlerin sürdürülebilirlik stratejilerini oluştururken dikkate almaları gereken önemli risk ve fırsatları ortaya koyar.
Önemlilik Değerlendirmesi: Şirketlerin değer zincirindeki önemli IRO’ları (etkiler, riskler ve fırsatlar) belirlemelerine yardımcı oluyoruz. Bu süreçte, önemli konuların belirlenmesi ve bu konularla ilgili raporlanacak bilgilerin tespit edilmesi için objektif kriterler kullanıyoruz.
Veri Toplama ve Raporlama: Şirketlerin değer zincirindeki tüm kritik veri noktalarını toplamasına ve bu verileri CSRD gerekliliklerine uygun şekilde raporlamasına yardımcı oluyoruz. Özellikle, değer zincirinin yukarı ve aşağı yönlü aktörlerinden gerekli bilgilerin elde edilmesini sağlıyoruz.
Sürdürülebilirlik Stratejisi Geliştirme: Değer zinciri analizleri sonucunda elde edilen bulguları kullanarak, şirketlerin sürdürülebilirlik stratejilerini geliştirmelerine destek oluyoruz. Bu stratejiler, uzun vadeli başarı ve sürdürülebilir büyüme için kritik öneme sahiptir.
Eğitim ve Kapasite Geliştirme: Şirketlerin iç süreçlerinde sürdürülebilirlik farkındalığını artırmak ve değer zinciri analizlerini etkin bir şekilde yönetmelerini sağlamak için eğitim programları düzenliyoruz. Bu programlar, şirketlerin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmalarını destekleyecek bilgi ve becerileri kazandırır.
Yeşil Büyüme olarak, şirketlerin CSRD kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmelerine ve sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olmayı taahhüt ediyoruz. Değer zinciri analizine yönelik hizmetlerimizle, şirketlerin daha sürdürülebilir ve sorumlu bir iş modeli benimsemelerini sağlıyoruz.
Konu ile ilgili ayrıntılı bilgi için lütfen aşağıdaki formu doldurunuz