2024 Sürdürülebilirlik Almanağında Yerinizi Alın!
Avrupa Yeşil Mutabakatı Araçlar için Emisyon Standartları

Avrupa Yeşil Mutabakatı Işığında Araç Emisyon Standartları: Euro 7 ve 2035 Hedefleri

Yazar 9:43 pm Sektörel Sürdürülebilirlik

Son güncelleme: 14 Mayıs 2025

Avrupa Birliği (AB), Avrupa Yeşil Mutabakatı ile iklim değişikliğiyle mücadelede ve 2050 yılına kadar karbon nötr bir kıta olma yolunda iddialı hedefler belirlemiştir. Bu hedeflere ulaşmada kilit bir rol oynayan ulaşım sektöründen kaynaklanan emisyonların azaltılması büyük önem taşımaktadır. Bu doğrultuda AB, yeni binek otomobiller ve hafif ticari araçlar için CO2 emisyon performans standartlarını güçlendirerek 2035 yılına kadar bu araçlardan kaynaklı emisyonların %100 oranında azaltılmasını hedeflemektedir. Bu kapsamlı dönüşüm, AB otomotiv endüstrisi ve tedarik zincirlerindeki tüm paydaşlar için radikal değişiklikler anlamına gelmektedir. Bu yazımızda, araç emisyon standartlarındaki son gelişmeleri, özellikle Euro 7 standartlarını ve 2035 hedeflerini detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

Emisyon Standartları Düzenlemesi: Amaç ve Hedefler

AB’nin araç emisyon standartlarına yönelik yeni düzenlemeleri, öncelikle Avrupa pazarında sıfır emisyonlu araçların payını artıracak teşvikler getirmeyi amaçlamaktadır. Bununla birlikte, tüketiciler ve vatandaşlar için hava kalitesinin iyileştirilmesi ve enerji tasarrufunun sağlanması da düzenlemenin temel hedefleri arasındadır. AB, sıfır emisyonlu araç teknolojilerindeki liderliğini pekiştirerek, otomotiv sektörünün küresel tedarik zincirlerinde yer alan üreticilerin de daha sürdürülebilir üretim modellerine geçişini teşvik etmeyi amaçlamaktadır.

Avrupa Komisyonu’nun teklifiyle, 2035 yılından itibaren AB sınırları içerisinde yalnızca CO2 nötr yeni araçların tescil edilmesi öngörülmektedir. Bu iddialı hedefe ulaşmak için 2030 yılına yönelik binek araçlar ve hafif ticari araçlar için ara emisyon azaltım hedefleri de belirlenmiştir. Komisyon, 2030 yılı için binek araçlarda emisyonların %55, hafif ticari araçlarda ise %50 oranında azaltılmasını teklif etmiştir. Bu ara hedefler, otomotiv sektörüne güçlü bir sinyal vererek sıfır emisyonlu araçlarla ilgili teknolojik gelişmelerin maliyet etkin bir şekilde hızlandırılmasını amaçlamaktadır.

Araçlar için Emisyon Standartları
Araçlar için Emisyon Standartları

Euro 7 Standartları: Daha Temiz Araçlar, Daha Sağlıklı Çevre

AB Komisyonu, 10 Kasım 2022 tarihinde, Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın sıfır kirlilik hedefine ulaşmak, AB’de satılan yeni motorlu araçlardan kaynaklanan hava kirliliğini azaltmak, araçları tüketiciler için uygun fiyatlı tutmak ve Avrupa’nın rekabet gücünü artırmak amacıyla Euro 7 standartları taslak önerisini sunmuştur.

Karayolu taşımacılığı, şehirlerdeki en büyük hava kirliliği kaynağı olması nedeniyle, yeni Euro 7 standartları, daha temiz araçlara geçişi hızlandırarak hava kalitesini artırmayı ve dolayısıyla insan sağlığını ve çevreyi korumayı hedeflemektedir. Bu standartlar, şehirlerdeki gerçek sürüş koşullarını daha iyi yansıtacak şekilde otomobillerin, kamyonetlerin, kamyonların ve otobüslerin çok daha temiz olmasını sağlamayı amaçlamaktadır. Teklif, sadece egzoz borularından kaynaklanan emisyonları değil, aynı zamanda fren ve lastiklerden kaynaklanan partikül emisyonlarını da ele almaktadır. Bu yaklaşım, Komisyon tarafından 26 Ekim 2022’de önerilen daha katı hava kalitesi standartlarına ulaşılmasına da katkıda bulunacaktır.

Euro 7 standartları, otomobiller ve minibüsler için geçerli olan Euro 6 ve kamyonlar ile otobüsler için geçerli olan Euro VI emisyon kurallarını tek bir çatı altında birleştirerek basitleştirecektir. Tüm motorlu taşıtlar için tek bir kurallar dizisi altında emisyon sınırları getirecek olan yeni kuralların, araçların kullandığı yakıt ve teknolojiden bağımsız olması (benzinli, dizel, elektrikli veya alternatif yakıtlı) ve tüm araçlara aynı sınırların uygulanması planlanmaktadır.

Euro 7 Standartlarının Getirdiği Yenilikler:

  • Genişletilmiş Test Koşulları: Tüm yeni araçlardan kaynaklanan hava kirleticilerinin emisyonları daha etkin bir şekilde kontrol edilecektir. Yol emisyon testlerinin kapsadığı sürüş koşulları yelpazesi genişletilerek, 45°C’ye kadar yüksek sıcaklıklar veya günlük işe gidip gelmelere özgü kısa yolculuklar gibi Avrupa genelinde karşılaşılabilecek farklı koşullar daha iyi yansıtılacaktır.
  • Güncellenmiş ve Sıkılaştırılmış Sınırlar: Kamyonlar ve otobüsler için emisyon sınırları daha sıkı hale getirilirken, otomobiller ve kamyonetler için mevcut en düşük sınırlar artık aracın kullandığı yakıttan bağımsız olarak geçerli olacaktır. Yeni kurallar ayrıca, ağır hizmet araçlarından kaynaklanan azot oksit (NOx) emisyonları gibi daha önce düzenlenmemiş bazı kirleticiler için de emisyon sınırları belirleyecektir.
  • Fren ve Lastik Emisyonlarının Düzenlenmesi: Euro 7, egzoz emisyonlarının ötesine geçerek frenlerden kaynaklanan partikül emisyonları için ek sınırlar ve lastiklerden kaynaklanan mikroplastik emisyonlarla ilgili kurallar belirleyen dünya çapındaki ilk emisyon standartları olacaktır. Bu kurallar, elektrikli araçlar da dahil olmak üzere tüm araçlar için geçerli olacaktır.
  • Artırılmış Dayanıklılık Gereksinimleri: Yeni araçların daha uzun süre temiz kalması sağlanacaktır. Otomobiller ve kamyonetler için uygunluk, bu araçlar 200.000 kilometreye ve 10 yaşına gelene kadar kontrol edilecektir. Bu, Euro 6/VI kuralları kapsamındaki mevcut dayanıklılık gereksinimlerini (100.000 kilometre ve 5 yaş) iki katına çıkarmaktadır. Benzer artışlar otobüs ve kamyonlar için de geçerli olacaktır.
  • Elektrikli Araçların Desteklenmesi: Yeni kurallar, elektrikli araçlara olan tüketici güvenini artırmak amacıyla otomobillere ve kamyonetlere takılan bataryaların dayanıklılığını düzenleyecektir. Bu, araç bataryalarının değiştirilme ihtiyacını azaltarak hem tüketici güvenini artıracak hem de batarya üretimi için gereken yeni kritik ham maddelere olan ihtiyacı düşürecektir.
  • Dijitalleşmenin Kullanımı: Euro 7 kuralları, araç içindeki sensörler aracılığıyla araçların ömrü boyunca yetkililer tarafından emisyonların kolayca kontrol edilebilmesini ve ölçülebilmesini sağlayacaktır.

Aşağıdaki görselde araçlar için yeni euro 7 standartları yer almaktadır.

araçlar için euro 7 standartları

Detaylı bilgi için ”Euro 7 Düzenlemelerinin Otomotiv Sektörüne Etkileri” konulu yazımıza göz atabilirsiniz.

Dönüşümün Aktörleri ve Teknolojileri

Sıfır emisyonlu araç hedeflerine ulaşmak için bataryalı elektrikli araçlar, yakıt hücreli araçlar ve hidrojenle çalışan araçlar gibi çeşitli teknolojiler ön plana çıkmaktadır. Bu alandaki teknolojik gelişmeler hızla devam ederken, sıfır ve düşük emisyonlu araçlara geçiş sürecinde yüksek performanslı hibrit araçların da önemli bir rol üstlenmesi beklenmektedir. Hava yakalamalı e-yakıt gibi yeni teknolojilerin gelişimi, bütçeye uygun sıfır emisyonlu ulaşım modeline geçişle ilgili umutları artırmaktadır.

Sektörel Dönüşüm ve Destek Mekanizmaları

Araç emisyon standartlarındaki bu köklü değişiklikler, AB’nin “Yeni Endüstri Stratejisi” ve “Yetenekler için Pakt (Pact for Skills)” gibi girişimleriyle yakından ilişkilidir. Otomotiv sektörünün düşük ve ardından sıfır emisyonlu araç üretimine geçebilmesi için endüstriyel tesislerin yeşil dönüşüme ayak uydurması ve çalışanlara yeşil yetenekler kazandırılması gerekmektedir. Bu büyük yatırımlar ve kalifiye eleman yetiştirme süreci için çeşitli AB fonlarından (Sosyal Fon Artı, Adil Dönüşüm Fonu, Yenilikçilik Fonu, Toparlanma ve Dayanıklılık İmkanı vb.) ve ulusal desteklerden yararlanılması öngörülmektedir.

Avrupa Komisyonu, otomotiv sektöründeki dönüşümün sağlıklı ve vatandaşlar açısından bütçeye uygun bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için her iki yılda bir ilerleme raporları hazırlayacaktır. Bu raporlar; sektördeki fiyat gelişimini, sıfır emisyonlu araçların piyasadaki oranlarını, alternatif yakıt altyapısının gelişimini, yeni teknolojik gelişmeleri, uluslararası rekabeti ve otomotiv değer zincirindeki yatırımları kapsayacaktır.

Otomotiv sektöründeki üreticilerin mevcut filoları da dikkate alınarak kademeli bir geçiş planlanmaktadır. Bu kapsamda, ilk olarak 2030 yılında sıfır ve düşük emisyonlu araç (ZLEV) satışlarının diğer araçlara göre daha fazla olması hedeflenmektedir. Sıfır emisyonlu araçların 2035 yılında tamamen piyasaya hakim olabilmesi için 2030 yılından sonra düşük emisyonlu araçlara verilen teşvikler kaldırılacaktır. 2030 yılına kadar 50 g CO2/km ve daha düşük emisyonlu araçlara (bataryalı araçlar, hidrojenli yakıt hücreli araçlar, hibrit araçlar vb.) verilen teşvikler devam edecektir.

Türkiye İçin Etkileri

Euro 7 standartları önerisinin Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi tarafından kabul edilmesi ve yürürlüğe girmesi halinde, Türkiye’nin AB mevzuatına uyum çalışmaları kapsamında, Türkiye pazarına araç (otomobil, kamyonet, kamyon ve otobüs) süren üreticilerin de belirlenecek bir geçiş dönemi sonrasında bu yeni standartlara uyması beklenmektedir. 2024 yılında AB’ye 9.1 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren Türk otomotiv sektörünün, tedarik zincirindeki tüm dengeleri radikal bir şekilde etkileyecek bu değişime hızla uyum sağlaması kritik önem taşımaktadır.

Sonuç

Ukrayna Savaşı, artan enerji fiyatları ve yüksek enflasyon gibi zorlayıcı küresel koşullara rağmen AB, Avrupa Yeşil Mutabakatı hedeflerine ulaşma konusundaki kararlılığını sürdürmektedir. Araç emisyon standartlarındaki sıkılaştırmalar ve Euro 7 gibi yeni düzenlemeler, bu kararlılığın somut bir göstergesidir. 2035 yılında tüm yeni araçların sıfır emisyonlu olması hedefi, içten yanmalı motorlu araç satışlarının sonu anlamına gelmektedir.

Bu dönüşüm, sektörde öncü olan firmalar için rekabet avantajı yaratırken, uyum sağlayamayanlar için ciddi zorluklar getirecektir. Gelecek yıllarda batarya teknolojilerine ve elektrikli araçlara olan talepte büyük bir artış yaşanması beklenmektedir. Şirketler, artan elektrikli araç sayısı ve bu araçlara hizmet verecek şarj altyapısı gibi yeni iş fırsatlarını değerlendirmelidir. 2021-2050 yılları arasında elektrikli araçlar ve şarj istasyonları için öngörülen yıllık 3.5 trilyon dolarlık yatırım ihtiyacı, otomotiv sektöründeki dönüşümün büyüklüğünü ve potansiyelini ortaya koymaktadır.

Bu kapsamlı değişim sürecinde, Türkiye gibi AB ile yakın ticari ilişkileri olan ülkelerin proaktif adımlar atması, yeşil dönüşümü hızlandırması ve yeni standartlara uyum sağlaması, küresel rekabetçiliklerini korumaları açısından hayati önem taşımaktadır.

Konu ile ilgili ayrıntılı bilgi için lütfen aşağıdaki formu doldurunuz

Etiketler: Last modified: 14 Mayıs 2025