IREC (Uluslararası Yenilenebilir Enerji Sertifikası), üretilen veya tüketilen elektrik enerjisinin kaynağının yenilenebilir enerji olduğunu doğrulayan bir standarttır. Temel amacı, yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektrik enerjisinin piyasada takip edilebilir olmasını sağlamaktır. Bu sertifika, elektriği üreten tesisin adını, üretim tarihini, kaynak türünü ve diğer ilgili bilgileri içermektedir.

IREC’ler, enerji tüketiminden bağımsız olarak bir değer oluşturarak, üreticilerin yenilenebilir enerjiye yatırım yapmalarını teşvik ederken; enerji tüketicilerine de kullandıkları enerjinin bir kısmının yenilenebilir enerji kaynaklarından üretildiğini kanıtlama imkanı sağlamaktadır. Ayrıca, ulusal ve uluslararası yenilenebilir enerji hedeflerini desteklemek, karbon salımını azaltmak ve enerji sektöründe sürdürülebilirlik sağlamak gibi amaçlara da hizmet etmektedir.

Bu yazımızda Uluslararası Yenilenebilir Enerji Sertifikası’nı (IREC) anlamaya çalışacağız. IREC’in çalışma prensibine, avantajlarına değineceğiz. Türkiye’de bu platformu sağlayan enerji şirketinin Türkiye’ye özgü verileri ile dünyadan örneklerle bu tecrübelerin nasıl yaşandığını ve çıkarılması gereken derslerle de yazımızı noktalayacağız.

IREC sertifikaları enerji dönüşümü açısından, yenilenebilir enerji kaynaklarının fosil yakıtlara dayalı geleneksel enerji kaynaklarının yerini  almasını hızlandırmaktadır. IREC sertifikaları, yenilenebilir enerji üreten tesislerin ürettikleri enerji miktarını doğrulamaya ve izlemeye yarar. Bu sayede, enerji üreticileri ve tüketicileri arasında yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı enerji ticaretini mümkün kılarak, enerji dönüşüm sürecine katkıda bulunmaktadır. Sürdürülebilirlik açısından ise çevresel etkilerin azaltılmasını ve enerji kaynaklarının sürdürülebilir şekilde kullanılmasını sağlaması, yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen enerjinin kullanımını destekleyerek, karbon salımının azaltılmasına ve çevresel sürdürülebilirliğin sağlanmasına katkıda bulunmaktadır.

IREC Sertifikalarının Çalışma Prensibi

IREC sertifikalarının çalışma prensibi, kaynakların ve tüketicilerin ayrı ayrı izlendiği bir mekanizmaya dayanmaktadır. Yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üreten santraller, bu ürettikleri enerjiyi elektrik şebekesine verirler. Ancak, bu enerjiyi üreten tesisler aynı zamanda IREC sertifikaları için de başvururlar. IREC sistemi, her üretilen MWh enerji için bir IREC sertifikası yaratır. Bu sertifikalar, elektrik üretiminde kullanılan kaynağın türünü (örneğin güneş enerjisi, rüzgar enerjisi, hidroelektrik vb.) belgelemektedir. Elektrik şebekesine verilen her bir MWh elektriğin kaynağına bağlı olarak, üreticiye bir IREC sertifikası verilmektedir. Elektrik üretimi ve tüketimi arasındaki bağlantı ise IREC sertifikaları üzerinden sağlanmaktadır. Enerji üreticileri, ürettikleri yenilenebilir enerjiyi elektrik şebekesine verirken aynı zamanda IREC sertifikalarını da elde ederler. Bu sertifikalar, enerji tüketicileri tarafından satın alınarak kullanılan enerjinin kaynağını belgelemektedir. Bu şekilde, enerji üretimi ve tüketimi arasında bir denge sağlanır ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı teşvik edilir.

IREC sertifikaları genellikle şu şekilde işler:

Kaynak Sertifikaları: Bu sertifikalar, yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen her bir MWh elektriği temsil eder. Yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektrik, genellikle enerji şebekesine karışır ve farklı kaynaklardan gelen elektrikler birbirine karıştığı için izlenmesi zor olabilir. Kaynak sertifikaları, bu enerjinin kaynağını belgeleyerek, kullanıcıların yenilenebilir enerji tüketimini gösterebilir.

Tüketim Sertifikaları: Tüketim sertifikaları, bir tüketici veya kurumun belirli bir miktarda yenilenebilir enerji tükettiğini ve buna bağlı olarak çevresel etkilerini azalttığını gösterir. Bir kurum veya tüketici, satın aldıkları kaynak sertifikalarını kullanarak, enerji tüketimlerini yenilenebilir enerjiyle ilişkilendirebilir.

IREC sertifikalarının sağlanması ve sertifika süreci, genellikle bir sertifika verme kuruluşu veya yetkilendirilmiş bir otorite tarafından yönetilir. Bu kuruluşlar, yenilenebilir enerji üreticilerini belgelendirir, kaynak sertifikalarını oluşturur ve tüketim sertifikalarının takibini yapar. Ayrıca, sertifikaların ticaretini kolaylaştıran bir piyasa oluştururlar.

Sertifika mekanizmaları, ülkeden ülkeye ve bölgeden bölgeye farklılık gösterebilir. Bazı ülkelerde, sertifika mekanizmaları zorunlu hale getirilmiş ve yenilenebilir enerji tüketimi için minimum gereksinimler belirlenmiştir. Diğer ülkelerde ise sertifikalar, isteğe bağlı olarak kullanılabilir ve tüketicilerin tercihine bırakılır.

IREC Sertifikalarının Avantajları

Sürdürülebilirlik ve çevresel faydalar: IREC sertifikaları, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını destekler ve fosil yakıtların kullanımını azaltır. Bu da sera gazı emisyonlarının düşmesine ve iklim değişikliği ile mücadeleye katkı sağlar. Yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektrik kullanarak, şirketler ve bireyler çevresel sorumluluklarını yerine getirmiş olurlar.

Kurumsal itibar: IREC sertifikaları, şirketlerin ve kurumların çevresel sürdürülebilirliğe olan bağlılıklarını gösterir. Bu da müşteriler, tedarikçiler ve yatırımcılar tarafından olumlu bir şekilde algılanır. Yeşil bir imaj, şirketlerin kurumsal itibarını artırır ve rekabet avantajı sağlar.

Uyum sağlama: Bazı ülkelerde, yenilenebilir enerji hedeflerine ulaşma zorunluluğu vardır. IREC sertifikaları, bu hedeflere ulaşma sürecinde şirketlere yardımcı olur. Yenilenebilir enerji sertifikaları, enerji kaynaklarının izlenebilirliğini sağlar ve yenilenebilir enerji kullanımını teşvik eder.

Piyasa erişimi ve ticaret kolaylığı: IREC sertifikaları, yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektriği tüketen ve sertifika talep eden şirketler arasında ticaretin yapılmasını sağlar. Bu sayede, yenilenebilir enerji üreticileri enerjilerini daha geniş bir pazara satabilir ve gelirlerini artırabilirler. Aynı zamanda, enerji tüketicileri de sertifikaları satın alarak çevre dostu enerji kullanımını destekleyebilirler.

Uluslararası tanınırlık: IREC sertifikaları, uluslararası bir standart olarak kabul edilir ve dünyanın birçok bölgesinde geçerlidir. Bu da şirketlerin yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektriğin kaynağını uluslararası düzeyde belgelemelerini sağlar.

Şeffaflığın ve güvenin artırılması: IREC sertifikaları, enerji tedarikçileri ve tüketenler arasında enerjinin kaynağına ilişkin bilgilerin şeffaf ve güvenilir bir şekilde iletilmesini sağlar. Tüketiciler, satın aldıkları enerjinin gerçekten yenilenebilir bir kaynaktan geldiğine dair güvenceye sahip olabilirler. Bu da enerji tedarik zincirinde güveni artırır ve yenilenebilir enerjiye geçişi teşvik eder.

Bir ülke, yenilenebilir enerji kaynaklarına sahip olduğunda ve bu enerjiyi ihraç etmek istediğinde, IREC sertifikaları kullanarak ihracat yapabilir. Sertifikalar, enerji üretim miktarını belgelediği için, alıcı ülke enerji kaynağının yenilenebilir olduğunu kanıtlamış olur. Ülkeler, yenilenebilir enerji hedeflerine ulaşmak veya enerji karışımlarını temizlemek için IREC sertifikalarını kullanarak yeşil enerji satın alabilir. Bir ülke, iç tüketimi için kullanmadığı ancak IREC sertifikalarıyla belgelediği yenilenebilir enerjiyi başka bir ülkeye satabilir. Bu şekilde, enerji tedarikçileri temiz enerji sağlayabilir ve ülkelerin yenilenebilir enerji hedeflerini destekler. IREC sertifikaları, karbon kredileriyle birleştirilerek kullanılabilir. Bir ülke, kendi içindeki enerji tüketiminin karbon salınımını azaltmak için yenilenebilir enerji kullanırken, fazla karbon kredisini satabilir. Böylece, karbon salınımını azaltma hedeflerini karşılayabilirken, başka bir ülke de karbon salınımını azaltma taahhüdünü yerine getirebilir. IREC sertifikaları, enerji ticaretini teşvik etmek için kullanılabilir. Bir ülke, yenilenebilir enerji üretimini artırmak veya enerjide dışa bağımlılığını azaltmak amacıyla IREC sertifikalarını kullanarak yatırımcılara teşvikler sağlayabilir. Bu teşvikler, yenilenebilir enerji projelerinin finansmanını kolaylaştırır ve enerji ticaretinin artmasını sağlar.

Kurumsal ve endüstriyel enerji tüketimi bağlamında, IREC sertifikaları farklı uygulama alanlarında değerlendirilebilir. Bir şirket, sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak için enerji tüketimini azaltmak veya yenilenebilir enerji kullanımını artırmak isteyebilir. IREC sertifikaları, şirketin enerji tüketimini yenilenebilir enerji kaynaklarından sağladığını belgeleyerek, sürdürülebilirlik taahhüdünü destekleyebilir. Şirketler, karbon ayak izlerini azaltmaya odaklanarak çevresel etkilerini azaltma çabalarını sürdürmektedir. Yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen IREC sertifikaları, şirketin karbon ayak izini düşürdüğünü gösterir ve karbon nötr veya karbonsuz bir enerji kullanımı sağladığını belgeler.

Şirketler, sürdürülebilirlik çabalarını tedarik zinciri boyunca genişletmek isteyebilir. Yenilenebilir enerji sertifikaları, şirketin tedarik zincirindeki enerji tüketiminin çevre dostu olduğunu belgeleyerek, tedarik zincirinin sürdürülebilirlik hedeflerini desteklemesine yardımcı olabilir.

IREC Sertifikalarının Küresel Ölçekteki Gelişimi

IREC’lerin küresel ölçekteki gelişimi, yenilenebilir enerji politikalarının ve sertifika sistemlerinin benimsenmesiyle paralel olarak gerçekleşmiştir. Her ülkenin kendi yenilenebilir enerji politikaları ve düzenlemeleri bulunur ve IREC’ler bu çerçevede kullanılır.

Avrupa’da, IREC’lerin gelişimi oldukça ileri düzeydedir. Avrupa Birliği’nin yenilenebilir enerji hedeflerine ulaşmak için çeşitli mekanizmaları vardır ve bu mekanizmalar arasında IREC’ler önemli bir rol oynamaktadır. Avrupa’da, Yeşil Sertifikalar Sistemi (Green Certificates System) olarak da bilinen bir dizi IREC sistemi bulunur. Örneğin, Avrupa Ülkelerarası Ticaret Sistemi (European Union Emission Trading System) ve Ulusal Yenilenebilir Enerji Eylem Planları (National Renewable Energy Action Plans) gibi mekanizmalar IREC’leri kullanır.

Diğer bölgelerde de IREC’lerin gelişimi gözlemlenmektedir. Bazı ülkeler kendi sertifika sistemlerini oluştururken, diğerleri uluslararası IREC programlarına katılarak sertifikaları takas etmeyi tercih etmektedir. Bu tür programlar, yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırımı teşvik etmek ve uluslararası karbon piyasalarını geliştirmek amacıyla kurulmuştur. Bazı ülkeler ve bölgeler, IREC sistemini benimsemiş ve uygulamaktadır. Bu ülkelerde IREC’ler, yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektriği takip etmek ve yenilenebilir enerji hedeflerine ulaşmak için kullanılan bir araçtır. Bu ülkeler arasında Avrupa Birliği ülkeleri, Avustralya, Kanada, Japonya, İsviçre ve Birleşik Krallık gibi birçok ülke bulunmaktadır.

IREC’lerin küresel ölçekteki gelişimi, uluslararası işbirliği ve koordinasyonun artmasıyla da desteklenmektedir. Uluslararası kuruluşlar, bölgeler arası işbirliği projeleri ve karbon piyasalarının entegrasyonunu teşvik etmek için çeşitli çabalarda bulunmaktadır. Bu çabalar, IREC’lerin küresel kabulünü ve kullanımını artırmayı hedeflemektedir. Ancak, IREC’lerin kullanımı ve kabulü dünya genelinde henüz yaygınlaşmamıştır. Bazı ülkelerde yenilenebilir enerji sertifikaları farklı sistemlerle yönetilmekte veya hiç kullanılmamaktadır. Bunun nedeni, yenilenebilir enerji politikalarının ve enerji piyasalarının farklılıkları, yasal düzenlemelerin ve politikaların eksikliği, teknik zorluklar ve maliyet faktörleri gibi çeşitli nedenler olabilir.

Gelecekte, IREC sertifikalarının önemi ve kullanımı muhtemelen artacaktır. Yenilenebilir enerjiye geçişin hızlandırılması, iklim değişikliğiyle mücadele ve sürdürülebilir enerjiye olan talebin artması gibi faktörlerle desteklenmektedir. Bu nedenle, enerji tedarikçileri ve tüketicileri, enerji kaynaklarının sürdürülebilirliğini ve yenilenebilir enerji kullanımını belgeleyen sertifikalara daha fazla ilgi gösterebilir.

IREC sertifikalarının gelecekte karşılaşabileceği bazı zorluklar da olabilir. İlk olarak, IREC sertifikalarının kullanımı ve kabul edilmesi uluslararası standartlar ve mevzuatlarla uyumlu olmalıdır. Farklı ülkeler arasındaki enerji pazarlarının farklılık göstermesi, sertifikaların geçerliliğini ve kabulünü etkileyebilir. Bu nedenle, küresel olarak kabul edilebilir bir standart belirleme ve uyum sağlama süreci önemlidir.

Diğer bir zorluk, IREC sertifikalarının güvenilirliği ve izlenebilirliği sağlamaktır. Sertifikaların sahte veya yanıltıcı olabileceği endişesi, sistemin güvenilirliğini etkileyebilir. Bu durumu önlemek için, sertifikaların doğrulanabilirlik süreçlerinin güçlendirilmesi ve sertifikaların izlenebilirliğini sağlayacak bir takip mekanizmasının oluşturulması gerekmektedir.

Ayrıca, IREC sertifikalarının maliyeti ve ticaretinin kolaylaştırılması da önemli bir faktördür. Ticaretin kolaylaştırılması, enerji tedarikçilerinin sertifikaları satın almasını ve tüketicilerin sertifikaları kullanmasını teşvik edebilir. Maliyetlerin düşürülmesi ise, sertifikaların daha yaygın ve erişilebilir hale gelmesini sağlayabilir.

Hollanda’nın IREC Tecrübesi

Hollanda, paydaşlardan gelen talepler üzerine ilk olarak 2001 yılında gönüllü bir REC sistemini uygulamaya koymuştur. Bu entegrasyon, Hollandalı tüketicilere yenilenebilir enerji satın aldıklarında paralarının yenilenebilir enerji üreticilerine gittiğine dair güven vermeye yardımcı olmaktadır. Gerçekten de, kısmen güçlü REC programı sayesinde Hollanda, kişi başına kullanım bazında dünyadaki tüm ülkeler arasında en yüksek yenilenebilir elektrik kullanımlarından birine sahiptir. Hollandalı enerji tüketicilerinin tahmini %70’i yenilenebilir elektrik kullanmaktadır. Bu yüksek talep nedeniyle, Hollanda’daki yenilenebilir enerji üreticilerinin yaklaşık %99’u enerji üretimleri için menşe garantisi verilmesini talep etmektedir. Ocak 2020 itibariyle, Hollandalı elektrik tedarikçileri, tam tedarikçi ifşası olarak bilinen bir gereklilikle fiziksel olarak tedarik ettikleri tüm elektriğin kaynağını kanıtlamakla yükümlüdür. Bu gereklilik, tüketicilerin tükettikleri elektriğin her biriminin nereden geldiğini bilecekleri anlamına gelmektedir.

Tayland’ın IREC Tecrübesi

Hollanda’da olduğu gibi Tayland REC programı da yerel paydaşların talepleri üzerine uygulamaya konmuştur. Taylandlı yetkililer, ülkenin REC programını I-REC Standardına uygun hale getirmeyi seçmiştir. Tayland’da ilk I-REC’ler 2017 yılında düzenlenmiştir ve bugün itibariyle Uluslararası REC Standardına kayıtlı ve üretimi için I-REC düzenlenmesine uygun 500 MW’tan fazla kurulu kapasite bulunmaktadır. Bu kurulu kapasitenin %50’sinden fazlası güneş enerjisidir. Tayland I-REC pazarı her yıl %100’ün üzerinde büyümektedir. Paydaşlar, Tayland’daki I-REC programının geliştirilmesi ve büyümesinde önemli bir rol oynamaya devam etmektedir. I-REC Standard Foundation, I-REC’lerin ulusal bir ihraççısının kullanılmasını teşvik etmektedir ve 2020’nin ortalarında Tayland Elektrik Üretim Kurumu EGAT, ülke için bu rolü üstlenmiştir. EGAT, Tayland’ın dikey entegre şebeke operatörüdür ve artık ülkenin I-REC tabanlı EAC planının kolaylaştırılmasından sorumlu kuruluş olacaktır. I-REC sicili ile doğrudan bağlantılı olacak ve Taylandlı piyasa oyuncularının I-REC sicilinde aktif bir kayda sahip olma zorunluluğu olmaksızın I-REC’leri doğrudan satın alabilecekleri ve kullanabilecekleri bir platform geliştirmektedir. Bu, tüm son kullanıcılar için yenilenebilir enerji satın alma eşiğini düşürdüğü için özellikle küçük son kullanıcılar için faydalı olacaktır.

Japonya’nın IREC Tecrübesi

Japonya, güvenilir nitelik izleme sistemlerinin uygulamaya konulması konusunda sınırlı başarı elde etmiştir. Japon pazarı uluslararası bir standarda bağlı değildir ve hükümetin girişimlerine rağmen, yenilenebilir elektriği tedarik etmek için yaygın olarak kullanılan bir mekanizmanın uygulanmasında önemli başarısızlıklar olmuştur. Sonuç olarak, 2020 yılında birçok nihai tüketici, hükümet politikasındaki başarısızlık ve yeterli piyasa altyapısının olmaması nedeniyle tedarik edilemeyen yenilenebilir elektrik talep etmektedir. Japonya’daki temel sorun, yenilenebilir enerjinin güvenilir bir şekilde takip edilebileceği ve son kullanıcılar tarafından tüketilebileceği tek bir sistemin olmamasıdır. Öncelikle bir sübvansiyon ikame mekanizması olma hedefi, bir izleme aracının bilgi yönlerinden ziyade mali yönlerine odaklanarak bir REC’nin ideallerini zayıflatmaktadır. Karmaşık ulusal piyasa tasarımı ve güvenilir ve sağlam bir REC sisteminin eksikliği sonucunda, Japon yenilenebilir enerji piyasası henüz başarılı olamamıştır. Bu başarısızlık, önemli son kullanıcı gelirlerinin ülkedeki yenilenebilir enerji üreticilerine ulaşmamasına ve hükümetin Japonya’daki yenilenebilir enerji oranını artırma ve sübvansiyon programlarının mali etkisini azaltma hedefini baltalamasına neden olmuştur.

Sonuç ve Değerlendirme

IREC’i Kapsam 1, 2 ve 3 yönüyle değerlendirdiğimizdeyse ortaya şu sonuçlar çıkmaktadır:

Kapsam 1: Enerji üretiminden kaynaklanan sera gazı emisyonlarını ölçer. Bu kapsamda, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ve enerji verimliliği projeleri gibi uygulamalarla doğrudan ilişkilendirilen sera gazı emisyonları hesaplanır. Örneğin, bir şirketin kendi yenilenebilir enerji santrallerinden elde ettiği enerjiye dayalı olarak sera gazı salımını hesaplaması ve bu salımı azaltmaya yönelik adımlar atması gerekmektedir. Bu kapsamda, enerji kaynaklarından doğrudan elektrik enerjisi üreten tesislerin sertifikalandırılması yer alır. Örneğin, bir hidroelektrik santrali veya rüzgar santrali gibi bir tesis, doğrudan elektrik üretimi için IREC sertifikalarını talep edebilir.

Kapsam 2: Elektrik tüketimiyle ilgili olarak sera gazı emisyonlarını ölçer. Bu kapsamda, bir şirketin veya kuruluşun elektrik tüketimiyle ilişkili sera gazı salınımı hesaplanır. Eğer bir şirket, elektriği yenilenebilir enerji kaynaklarından tedarik ediyorsa, bu kapsamda sera gazı salımını azalttığı kabul edilir. Örneğin, bir şirketin günlük faaliyetleri için kullandığı elektriğin ne kadarının yenilenebilir enerjiden geldiği belirlenir ve buna göre sera gazı salımı hesaplanır. Bu kapsamda, enerji tüketicilerinin satın aldıkları elektrik enerjisinin kaynaklarını belgelemek için kullanılan sertifikalar yer alır. Tüketici, enerji sağlayıcısından IREC sertifikaları satın alarak, kullandığı elektriğin yenilenebilir enerji kaynaklarından geldiğini doğrulayabilir.

Kapsam 3: Ürünlerin, hizmetlerin veya organizasyonların kullanımından kaynaklanan sera gazı emisyonlarını ölçer. Bu kapsamda, bir şirketin ürünlerinin veya hizmetlerinin yaşam döngüsü boyunca yol açtığı sera gazı salımı hesaplanır. Bu, tedarik zinciri, üretim süreçleri, dağıtım ve nakliye gibi faktörleri içerir. Örneğin, bir otomobil üreticisi için, otomobillerin üretimi, kullanımı ve atılma süreçleri boyunca ortaya çıkan sera gazı salımı hesaplanır. Bu kapsamda, enerji etkinlikleri ve enerji verimliliği projeleri için kullanılan sertifikalar yer alır. Örneğin, bir enerji tasarrufu projesi veya enerji yönetim sistemleri uygulaması için IREC sertifikaları alınabilir. Türkiye’de IREC konusunda elde bulunan verilere göre 2022 yılında Türkiye’de IREC Yenilenebilir Enerji Sertifika sistemine kayıtlı aktif santral sayısı 390’a ulaşmış, toplam kurulu güç ise 7 GW’ı geçmiştir. Türkiye’de oluşturulan toplam IREC sertifikasyonunun %32’sinin kendi platformları üzerinden gerçekleştirildiği de değerlendirildiğinde, sektörlere göre dağılımda tekstil %26,6 payla 2021 yılında olduğu gibi en üst sırada yer almaktadır. Otomotiv, finans, telekom, metal, gıda ve plastik gibi sektörler en çok sertifikasyonun gerçekleştiği sektörlerdir.

Etiketler: , , , , , , , , , , , , Last modified: 12 Haziran 2023