Kaliforniya Üniversitesi (Berkeley) profesörlerinden  James M. Sallee, yapay zekanın insanoğlunun iklim değişikliğiyle başa çıkma çabalarıyla nasıl etkileşime gireceğine dair  bakış açısı sunan bir yazı kaleme aldı. Yazar makalesinde şu soruyu soruyor: Yapay zeka insanlığın emisyonları azaltmasına ve iklim değişikliğine uyum sağlamasına yardımcı mı olacak, yoksa sorunları daha da mı kötüleştirecek? Cevabın ise konunun teknolojik bir sorun mu yoksa bir güç mücadelesi mi olduğunu düşünmeye bağlı olduğuna inanıyor.

Kaynak: Resim yapay zeka uygulaması DALL-E ile oluşturulmuştur.

Günümüzün en popüler yapay zeka uygulaması ChatGPT’nin iklim değişikliği konusuna nasıl yaklaştığını merak eden James Sallee verdiği ilk istemde, ChatGPT’den yenilenebilir enerji hakkında bir köşe yazısı yazmasını istiyor. Yapay zeka uygulaması cevap olarak, elektrikli araçların benimsenmesini destekleyen ancak menzil kaygısı, şarj altyapısı ve kömür ve doğal gazdan elektrik üretimiyle ilgili kirlilikle ilgili zorluklara dikkat çeken yedi paragraflık bir yazı sunuyor. Ortaya çıkan şaşırtıcı sonuç, yazarda bir yandan ChatGPT’nin yazarın işinin bazı bölümlerinde kendisini nasıl daha iyi hale getirebileceğine dair düşüncelere yol açarken; öte yandan kısmen geliştirilmiş bir versiyonunun ileride kendisinin yerine geçebileceği endişesine sebep oluyor.

Yapay zekanın iklim üzerindeki muhtemel etkileri

Yazar, yapay zekanın iklim üzerindeki etkisini üç aşamada düşünmeye başlıyor. Buna göre üçüncü yani gerçeğe en uzak katmanda, robotlar ya gezegeni ele geçirir ya da tüm sorunlarımızı çözer ve bizi bir ütopyada bırakırlar.

En yakın katman olan birinci katman ise, “yapay zeka ve iklim değişikliği” veya “yapay zeka iklime yardımcı mı olacak yoksa zarar mı verecek?” tarzı soruların cevabı olarak görülebilir. Böylesi sorulara ChatGPT’nin verdiği cevaplar ise genellikle veri analitiğindeki ilerlemelerin azaltım ve uyum çabalarına yardımcı olabileceği çeşitli yolları iddia eden sosyal bilinçli start-up’ların danışmanlık raporları ve misyon beyanları oluyor. Öne çıkan özellikler arasında daha akıllı şebekeler, gelişmiş ulaşım ağları, son derece doğru afet tahmini ve emisyonlar, ormancılık ve kırılgan topluluklar hakkında daha iyi veri üretme yolları yer alıyor.

Ancak en zengin içerikli sorular, etkilerin tahmin edilmesinin daha zor olduğu ikinci katmanda yer almakta. Yazarın kurduğu taksonominin bu katmanını, büyük ölçüde geliştirilmiş yapay zekanın önümüzdeki beş ila on beş yıl gibi bir süre boyunca üretkenlik, ekonomi ve toplumdaki değişiklikleri nasıl yönlendireceğine dair sorular oluşturuyor. Sallee bu soruları, yapay zekanın bazı çalışanların üretkenliğini ve yaratıcılığını artırmayı, birçoğunu yerinden etmeyi ve zenginlik ve güç konsantrasyonlarını değiştirmeyi vaat eden yeni ve temel bir araç olduğu ve önemli değişikliklerin çoğu insanın fark ettiğinden daha hızlı bir şekilde gerçekleşeceğini tahmin ettiğini söyleyerek cevaplandırıyor.

Peki bütün bunlar iklimi nasıl etkiler? Birincisi, yapay zeka ekonomik büyümeyi hızlandırabilir. Konuyla ilgili olarak, birçok kişi büyümenin iklimdeki ilerlemeyi baltalayacağını düşünmekte, bazıları ise büyümenin azaltılmasının gerekli olduğu görüşünü savunmakta.

İkincisi, yapay zekanın yükselişi iklim inovasyonuna yardımcı olabilir. Ekonomi alanındaki pek çok araştırma, inovasyonun yavaşladığını öne sürse de yapay zeka alanındaki ilerlemeler bu eğilimi tersine çevirebilir. Ayrıca, sadece bilim ve teknolojide değil, aynı zamanda politika ve ekonomide, pazarlama ve iletişimde de iklimle başa çıkmak için daha fazla yeniliğe ihtiyacımız var.

Aynı zamanda, yapay zekanın inovasyon potansiyeli yeşil teknolojilerle sınırlı da değil. Yapay zeka bazlı uygulamalar fosil yakıt üretiminde ve emisyon üreten diğer endüstrilerde maliyetleri düşürmek için de kullanılabilir. Burada kritik soru, toplum olarak iklim değişikliğini ele almaya öncelik vermeye istekli olduğumuz noktaya ulaşıp ulaşmadığımızdır, böylece inovasyon “dengede iklim” açısından olumlu olacaktır.

Ancak buraya kadar iyimserliğini koruyan yazar, konu üçüncü faktöre gelince karamsarlığa kapılıyor: yapay zeka araçlarının toplumsal bölünmeyi tetikleme ihtimali. Hızla gelişen yapay zeka araçları, birçok yeni sektörü alt üst edecek ve artık çoğu beyaz yakalı olan ve masa başı işlerinden hoşlanan milyonlarca işçiyi yerinden edecek. Bu, nihayetinde daha iyi bir geleceğe götüren bir yaratıcı yıkım biçimi olabilir ancak bu arada gelir eşitsizliğini artırması, yeni güç ve zenginlikler yaratması ve toplumsal bölünmeye yol açması da oldukça muhtemel görünüyor. 

Yapay zekanın iklimi etkilemesinin dördüncü ve belki de en önemli yolu, iklim politikasını daha da kötüleştirmektir. Temiz enerji geçişini hızlandırmak için gereken politika ve sosyal uyumu engellemek isteyen petro-devletlerden, eski moda petrol şirketlerine kadar tüm yerleşik çıkar çevreleri artık daha güçlü ve yeni bir araca sahip. ChatGPT gibi araçların gerçekle açık bir ilişkisi yoktur; sadece öngörü ve ilişkilendirme konusunda eğitilmişlerdir ve insanları gerçeğe açmak için olduğu kadar yalanlara ikna etmek için de kullanılabilirler.

Sonuç

Yazara göre sonuç olarak, iklim değişikliğinin ele alınmasındaki temel sorunun daha fazla teknolojik çözüme ve sahip olduğumuz teknolojileri uygulamak için daha iyi ve daha düşük maliyetli yollara ihtiyaç olduğunu düşünüyorsanız, yapay zekanın iklime yardımcı olmasına yönelik iyimser durum sizin için mantıklıdır. Öte yandan, iklim mücadelesini partizanlar arasında bir meydan savaşı olarak görüyorsanız, farklı ve daha karanlık bir görüşe sahip olabilirsiniz.

Son olarak, yazarın ChatGPT’ye sorduğu, “yapay zekanın iklim değişikliğini şiddetlendireceği konusunda endişelenmeli miyim?” sorusuna aldığı yanıt ise şekilde: “Yapay zekanın iklim değişikliği üzerinde olumlu ve olumsuz etkileri vardır. Bir yandan, yapay zeka yenilenebilir enerjiyi en faydalı hale getirip enerji verimliliğini artırabilir, üretim ve ulaşım kaynaklı emisyonları azaltabilir. Öte yandan, yapay zekanın artan kullanımı sürdürülebilir bir şekilde tasarlanmazsa, bu durum daha fazla karbon salımına ve enerji tüketimine neden olabilir. Bu nedenle, yapay zekanın geliştirilmesi ve kullanılmasının iklim değişikliğiyle mücadele çabalarıyla uyumlu olmasını sağlamak önemlidir.”

Etiketler: , , , , , , , , , Last modified: 7 Mayıs 2023