Kurumsal yönetim ve yönetim sistemlerinde sürdürülebilirlik

Yazar 11:40 am ESG

Son güncelleme: 12 Mayıs 2023

Avrupa Birliği Komisyonu, kurumsal sürdürülebilirliği düzenleyen Direktif önerisini (Proposal for a Directive on Corporate Sustainability Due Diligence) 2022 tarihinde kabul etmişti. Taslak halindeki bu Direktif, sürdürülebilir ve sorumlu kurumsal davranışları teşvik etmeyi ve şirketlerin operasyonlarında ve kurumsal yönetimlerinde insan hakları ve çevresel hususları daha belirgin hale getirmeyi amaçlıyor. 

Halihazırda, AB düzeyinde, sürdürülebilir kurumsal yönetim, çevresel, sosyal ve insan hakları ile ilgili riskler, etkiler, önlemler ve politikalarla ilgili olarak Finansal Olmayan Raporlama Direktifi (Non-Financial Reporting Directive, kısaca NFRD) yürürlüktedir. Fakat, AB Komisyonu, NFRD’nin özellikle şirketlerin değer zincirlerindeki olumsuz etkilerini dikkate almalarına yetmediğini düşündüğünden, CSDD Teklifini hazırladı.

CSDD ile getirilen yeni kurallar, işletmelerin; Avrupa içindeki ve dışındaki değer zincirleri de dahil olmak üzere, faaliyetlerinin olumsuz etkilerini incelemelerini zorunlu hale getirecek. Teklif, AB Konseyi ve Parlamentosu’nda kabul edildikten sonra, Direktifin ulusal mevzuatlarına aktarılması için üye devletlere iki yıl süre tanınacak.

Direktifin şirketler ve yöneticiler için getirdiği yükümlülükler 

Üye devletlere, şirketlerin kendi veya bağlı ortaklıklarının faaliyetlerinden ve değer zincirleri ile ilgili olarak yerleşik iş ilişkilerinden kaynaklanan fiili ve potansiyel olumsuz insan hakları etkilerini ve olumsuz çevresel etkileri tanımlayarak uygun önlemleri almalarını sağlamak gibi yükümlülükler getirilecek. 

Bir diğer önemli konu da yine üye devletlerin, şirketlerin, insan haklarının ve çevresel olumsuz etkilerin kapsamının tanımlanması, önlenmesi, azaltılması, sona erdirilmesi ve en aza indirilmesinin etkinliğini izlemek için kendi faaliyetlerinin yanında bağlı ortaklıklarının ve değer zincirlerinin de bulunduğu kurulu iş ilişkilerinin periyodik değerlendirmelerini yapmalarını sağlamakla yükümlü olacağıdır. 

Direktif’in, organizasyonlar için kurumsal bir durum tespiti (corporate due diligence) yükümlülüğü getirmesi hedefleniyor. Bu yüzden, Direktif’le birlikte; durum tespitinin getirdiği ek yükümlülüklerin uygulanmasını, denetlenmesini ve kurumsal stratejiye entegre edilmesini sağlamak için şirket yöneticilerini ilgilendiren bazı sorumluluklar gelecek. Bunun için, yöneticiler şirketlerini ilgilendiren kararlarda, aynı zamanda insan haklarını, iklim değişikliğini ve çevresel sonuçları da dikkate almakla yükümlü olacaklar.

Şirketlerin kendi faaliyetlerinde, iştiraklerinde ve değer zincirlerinde olumsuz insan hakları ve çevresel etkilerin tanımlanması, sona erdirilmesi, önlenmesi, hafifletilmesi ve muhasebeleştirilmesi önemli olacak. Ayrıca, sürdürülebilirlik ve iklim değişikliğini azaltma hedeflerine katkıda bulunmak için, büyük şirketlerin, iş stratejilerinin Paris Anlaşması doğrultusunda küresel ısınmayı 1,5 °C ile sınırlamakla uyumlu olmasını sağlamaya yönelik bir plana sahip olmaları teşvik edilecek. 

Şekil-1: Özen Yükümlülüğü Süreci

Kurumsal durum tespiti görevine uymak için şirketlerin yapması gerekenler arasında;

  • durum tespitini şirket politikalarına entegre etmek,
  • gerçekleşmiş veya potansiyel insan hakları ihlallerini ve çevresel etkileri tanımlamak,
  • potansiyel etkileri önlemek veya azaltmak,
  • var olan olumsuz etkileri sona erdirmek veya en aza indirmek,
  • bir şikayet prosedürü oluşturmak ve sürdürmek,
  • durum tespiti politikasının ve önlemlerinin etkinliğini izlemek,
  • durum tespiti konusunda halka açık bir şekilde iletişim kurmak gibi hususlar yer alıyor.

Kapsam dahiline giren şirketler

  • AB ülkelerinde yerleşik şirketler:
  • Grup 1: Önemli büyüklükte ve ekonomik güce sahip tüm AB limited şirketleri (dünya çapında 500’den fazla çalışanı ve 150 milyon Euro veya daha fazla net cirosu olan AB şirketleri).
  • Grup 2: 250’den fazla çalışanı ve dünya çapında 40 milyon Euro ve daha fazla net cirosu olan tanımlanmış yüksek etkili sektörlerde faaliyet gösteren (tekstil, tarım ve minerallerin çıkarılması vb.) diğer limited şirketler. Bu şirketler için kurallar, Grup 1’e göre 2 yıl sonra uygulanmaya başlanacak.
  • AB ülkelerinde yerleşik olmayan şirketler: Grup 1 ve 2 ile uyumlu ciro eşiğine sahip olup da AB’de faaliyet gösteren üçüncü ülke şirketleri.

Yeni kuralların uygulanma esasları

AB üye devletleri, Direktif kurallarını kendi yasaları  aracılığıyla uygulayacaklar. İdari denetim, para cezaları da dahil olmak üzere getirilecek yaptırım ve denetim uygulamaları yoluyla olacak. Direktif yükümlülüklerine uyulmamasından kaynaklanan zararlar için mağdurlara tazminat yolu açılacak. Ayrıca, denetlemelerin her yerde aynı standartlarda sağlanabilmesi maksadıyla, AB Komisyonu tarafından Avrupa Denetim Otoritesi Ağı kurulması da planlanıyor.  

Sonuç ve Tavsiyeler

Teklif edilen 25 numaralı madde bazı  tartışmaları da beraberinde getirdi. Örneğin, Direktif’in yöneticilere bu sorumluluğu vermemesi gerektiği, yöneticilerin hukuki sorumluluğunun artmasının istenmeyen olumsuz etkileri ve yöneticilerin şirketlerinin çıkarları doğrultusunda hareket etme görevlerini yerine getirirken sosyal ve çevresel faktörleri dikkate almalarını sağlayıcı yasal reform ihtiyacının gerekliliği gibi. En önemlisi de, çevre ve insan haklarına yönelik etkiler ve sonuçları belirlerken, önlerken ya da  azaltırken, şirketin en yüksek yararı (best interest of the company) kavramının kullanılması, içinde Avrupa Şirketler Hukuku Uzmanları Grubu (The European Company Law Experts Group)’nun da olduğu bir çok kesim tarafından eleştirilmekte, şirketlerin yine kendi stratejileri ve hissedarlarının yararları doğrultusunda karar alırken, çevresel ve diğer yükümlülüklerini yeterince yerine getirmeyecekleri belirtilmektedir.

AB düzeyinde alınan kararların, özellikle Türkiye gibi AB ile yakın ilişkiler içinde olan ülkeleri gittikçe daha fazla etkileyeceği açıktır. Şirketlerin kendi faaliyetlerinin yanı sıra, bağlı kuruluşları ve değer/tedarik zincirlerinin (doğrudan ve dolaylı olarak kurulmuş iş ilişkileri) faaliyetlerini de incelemeleri ve uyumu sağlamaları gereği her geçen gün artmaktadır. Bunun için, uluslararası düzeyde ortaya çıkabilecek değişiklikleri zamanında yakalamak ve analiz etmek uyumu sağlamada önemli rol almaktadır. Şirketlerin, sürdürebilirlik konusuna daha fazla önem vermeleri ve sürdürebilirlik analizlerini yapmaları, gelişen koşullara adapte olmalarını kolaylaştıracaktır. 

Konu ile ilgili ayrıntılı bilgi için lütfen aşağıdaki formu doldurunuz

Etiketler: , , , , , , , , Last modified: 12 Mayıs 2023