Sürdürülebilir kampüs ve sürdürülebilir üniversite kavramları; kendi kendine yetebilen, çevresel, sosyal ve sosyo-ekonomik açıdan meydana gelen olumsuzlukları en aza indirmeye çalışan ve toplum için sürdürülebilir yaşam konusunda önderlik eden yükseköğretim kurumlarını ifade eder. Bu kavramları belirtmek için zaman zaman yeşil üniversite, yeşil kampüs ve  eko-kampüs isimleri de kullanılır. Bu anlamda üniversite ve yerleşkelerinin sürdürülebilirliğini belirlemek için çeşitli ölçüm ve değerlendirme sistemleri ortaya çıkmıştır. Bu sistemler, sürdürülebilirlik kavramını mikro ölçekte başlatıp toplumu bilinçlendirmeyi ve bu önemli konuya dikkat çekerek yaygınlaştırmayı hedeflemişlerdir. Eğitim ve öğretim faaliyetleri, araştırma ve geliştirme çalışmaları, toplumsal eğitim ve iş birlikleri ve bu konuların tümünde sürdürülebilir adımlar atmak, sürdürülebilir üniversite olmanın misyon ve vizyonunu oluşturmaktadır. Bu kapsamda,  sürdürülebilir kampüs olma yolunda kurumların atması gereken adımlar ve yol haritası aşağıdaki şekilde aktarılmıştır.

Kaynak (Alshuwakhat&Abubakar, 2008)

Sürdürülebilir üniversite olma yolunda karar veren üniversite yönetimlerinin öncelikli planı, halihazırda bulundukları noktayı tespit ederek buna göre bir sürdürülebilirlik misyon ve vizyonu belirlemek olmalıdır. Bir sonraki aşamada Sürdürülebilirlik Ofisi kurularak burada girişim, düzenleme ve gelişimler koordine edilmeli ve süreçler rapor edilmelidir. Diğer bir aşama olan dördüncü aşamada ise; bir komite oluşturulması söz konusudur. Oluşturulan komite üniversitenin sürdürülebilirlik anlamındaki amaçlarını, hedeflerini, bütçesini ve işleyişi sağlamalıdır. Beşinci ve en önemli aşama ise strateji belirlemedir. 

Strateji belirleme ise dört alt aşamadan oluşmaktadır; öğretim, araştırma, toplumsal erişim ve iş birlikleri, kampüs sürdürülebilirliği. Bu konuda Türkiye’deki üniversitelerin yaptıkları çalışmaların sınırlı olduğu görülmüş ve bu konuda adım atmak isteyen üniversiteler için çeşitli modeller gösterilmiştir. Sürdürülebilirlik ile ilgili ders içerikleri, araştırmalar ve iş birlikleri konusundaki çalışmalar 1970’lerden günümüze kadar uzanmaktadır. Ancak, sürdürülebilirliğin kampüs gelişimine dahil edilmesi ise henüz yeni bir olgudur. Bu nedenle, bu dört stratejinin başarıyla uygulanabilmesi için sürdürülebilirlikle ilgili farkındalığı artırmak ve çevreye verilen zararı azaltmak için teknoloji kullanımı iki temel unsuru oluşturmaktadır.

Üniversite kampüsleri barınma, dinlenme, çalışma ve ulaşım işlevlerine sahip olması nedeniyle, küçük bir kent formasyonu niteliğini taşımaktadırlar. Kampüste yaşayanların ve kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılamak için çeşitli sayıda hammadde kullanımı faaliyeti gerçekleşmektedir. Bu anlamda, üniversite yerleşkelerinde gerek üretim gerekse de tüketim kaynaklı katı, sıvı ve gaz atıkları oluşmaktadır. Oluşan bu atıklar hem üniversite kampüsündeki yaşam kalitesine hem de çevresinde bulunan doğal yaşam alanları ve kent dokusu üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır. Bu nedenle, sürdürülebilir ve yeşil kampüslerde atıkların yönetimi son derece önemli bir konudur. Diğer yandan, üniversite kampüsleri içinde barındıkları birimlerin ve kullanıcıların yoğunlukları nedeniyle, doğal ve sınırlı bir kaynak olan suyun tüketimi konusunda da önemli bir etkiye sahiptir. Doğal bir kaynak olan suyun kullanımın azaltılması ve geri kazanımı ancak üniversite kampüslerinin su tüketimi konusundaki etkinliklerinin olumlu bir etkiye dönüştürülmesiyle mümkün olacaktır. Bu anlamda, sürdürülebilir ve yeşil kampüslerde atık suların ve yağmur suyunun geri kazanımı ile suyun korunması ve yönetimi önemli bir kriterdir. Ulaşım ise, insan faaliyetlerini ve hammadde dolaşımını mümkün kılarak, mevcut gündelik yaşamın devamlılığının sağlanması için ihtiyaç duyulan temel kaynaklardan biridir. Ancak bu, enerji tüketimine ihtiyaç duyan beşerî bir kaynaktır. Ulaşım esnasında kullanılan doğal kaynaklı yakıtlar ve çeşitli sera gazları emisyonlarının nedeniyle, çevre üzerinde olumsuz etkiler yaşanmaktadır. Bu olumsuzlukların azaltılması için geliştirilen sürdürülebilir ve yeşil ulaşım modelleriyle, kaynak kullanımın azaltılması, sera gazı emisyonları kaynaklı iklim değişikliğinin etkilerinin azaltılmasını sağlamak mümkün olacaktır. Bu kapsamda, üniversite kampüslerinde, yeşil ulaşım faaliyetlerinin sağlanması ile hem ekosistem dostu ulaşım hem de enerji talebi bakımından maliyeti az ekonomik bir ulaşım sağlanmasına imkân tanımaktadır.

Sonuç olarak, sürdürülebilir ve yeşil kampüslerde, atıkların yönetimi, suyun geri kazanımı ve ulaşımın çevre dostu modellerle sağlanması, çevresel etkilerin azaltılmasına ve sürdürülebilir bir yaşam alanı oluşturulmasına katkı sağlamaktadır. Bu sayede, üniversite kampüsleri sadece eğitim ve araştırma faaliyetlerine hizmet etmekle kalmayıp, sürdürülebilirlik alanında öncülük eden kurumlar haline gelmektedir.

Etiketler: , , , , , , , , , , , , Last modified: 5 Temmuz 2023