Sürdürülebilirlik ekonomik anlamda doğal kaynakları verimli kullanma, sosyal anlamda eşitlik ilkesini gözetme ve çevresel olarak kaynakları koruma yoluyla toplumların kalkınmasını sağlayan bir yaklaşımdır. Bu yaklaşımla, gelecek nesillerin ihtiyaçlarını göz önünde tutarak mevcut kaynakların verimli kullanılması ve yönetilmesi tüm toplumsal sistemleri etkilemekte ve kurumları dönüştürmektedir.

Eğitim sisteminin en üst basamağında bulunan üniversiteler de sürdürülebilirlik konusundan etkilenen kurumlar arasındadır. Ancak eğitim sisteminin önemli bir parçası olmakla birlikte toplumu ekonomik, kültürel ve sosyal çerçevelerde geliştiren üniversitelerin sürdürülebilirlik konusuyla ilişkisi iki yönlüdür. İlk yön kaynakların sürdürülebilirliğine yönelik çalışmalar yapmak ve “sürdürülebilir”, “doğa dostu” ve “çevre dostu” üniversite olmak,  ikinci yön ise toplumun sürdürülebilirlik konusunda bilinçlendirilmesini sağlayan “sürdürülebilirlik merkezleri” ve “sertifikalı sürdürülebilirlik programları” ile donanmış yetkin bir üniversite olmaktır. Parçası oldukları toplumları kalkındıran üniversiteler, kaynaklarının sürdürülebilirliğini ve devamlılığını sağlamakla birlikte paydaşlarının sürdürülebilirlik konusunda katılımcı olması için onları eğiterek, esasında eğitim ve kalkınma rolleri dışında insanlığa karşı sosyal sorumluluk da üstlenmektedir.

Dünyadaki pek çok üniversite sürdürülebilir olmak konusunda ciddi bir yarış içerisindedir. Bu yarış doğrultusunda Gasu, People & Planet Üniversite Ligi, UI Green Metric gibi çeşitli endeksler kullanılarak değerlendirilmek için başvuran üniversitelerin sürdürülebilirlik durumları ölçülerek sıralama yapılmaktadır. Üniversitelerin sürdürülebilirlik yarışı aslında toplumsal kalkınmaya katkı ve kaynakların gelecek kuşaklara aktarılması konusunda da ciddi bir rekabetin varlığını göstermektedir. Bu rekabet ise üniversitelerin kurumsal iletişim departmanları için imaj ve itibara yönelik önemli bir değer olarak sürdürülebilirlik konusuna önem vermesi gerektiğine dikkat çekmektedir.

Sürdürülebilirlik kavramını benimseyerek misyon ve vizyonlarına entegre eden üniversiteler, kampüs içi bisiklet yolu yapmak veya yağmur sularını hasat ederek kullanmak gibi çevre dostu uygulamalar gerçekleştirebilir. Yükseköğretim kurumları, bulundukları kentlerin ekonomisi, sosyal yaşamı ve kültürünün sürdürülebilirliği için yerel paydaşları destekleyerek iş birlikleri yapabilirler.  Küresel bir katkı için kampüs ortamına yönelik ısıtma ve soğutmada elektrik kullanımında karbon izi azaltacak çözümlere yatırım yapmaları da bu rekabet içinde onları ön plana çıkaracaktır. Ancak bunlarla birlikte sürdürülebilirlik konusunda liderlik yarışındaki üniversitelere öne geçme fırsatı sağlayan bir rol daha bulunmaktadır: Paydaşların sürdürülebilirlik konusunda gelişmesini ve bilinçlenmesini sağlamak.

Üniversiteler mezun ve mevcut öğrencileri, akademik ve idari personelleri, bulundukları bölgenin yerel halkı, mali hizmet aldıkları kurumlar, yerel yönetimler, yüksek öğretim kurumları, hammadde ve ürün tedarik edilen yerel işletmeler gibi örneklendirilebilecek çeşitli paydaş gruplarının çevre bilincini arttıracak ve farkındalıklarını yükseltecek eğitim faaliyetleri gerçekleştirerek paydaşlarına rehberlik yapabilir. Bu rehberlik, sürdürülebilir üniversite olarak algılanmayı sağlayacak ve kurumsal iletişim faaliyetlerinde önemli bir tema olarak daha iyi bir imaj kazanılmasının da yolunu açacaktır.  

Paydaş İletişimi Kapsamında Sürdürülebilirlik Eğitimleri

Parçası oldukları topluma sürdürülebilir bir yaşam biçimine yönelik vizyon kazandırmaya önem veren önemli yükseköğretim kurumları hem ders müfredatlarını hem de sertifikalı eğitimlerini bu çerçevede güncellemektedir. 2021 yılında Toronto Üniversitesi tarafından tasarlanarak gerçekleştirilen, mevcut öğrencilerinin katılabildiği sürdürülebilirlik sertifika programı paydaşların katılımını sağlayan eğitim programlarına bir örnek olarak verilebilir. Üniversite bu sertifika programı ile katılımcı öğrencilerine, hangi akademik programda eğitim aldıklarına bakmaksızın sürdürülebilirlik kavramını tanıtmayı ve eğitim gördükleri alan ile sürdürülebilirlik ilişkisini kuracak beceriyi kazandırmayı amaçlamıştır. Bu amaçla iç paydaş olan öğrencilerin İklim Değişikliği Politikası ve Uygulaması, Sürdürülebilir Su Yönetimi ve Gelişmiş Çevre Yönetimi gibi konularda eğitimleri tamamlayarak sertifika almaları sağlanmıştır.

Üniversitelerin paydaş katılımı sağlamaya yönelik olan ve sürdürülebilir kalkınma, yeşil dönüşüm ve sıfır atık, karbon ayak izi gibi konularda düzenlenen eğitim programlarına Türkiye’deki pek çok üniversiteden örnek vermek mümkündür. İstanbul Teknik Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi tarafından verilen Sürdürülebilirlik Yöneticiliği sertifikalı eğitim programı bu eğitim programları arasındadır. Sürdürülebilirlik konusuna daha yönetimsel ve bütüncül yaklaşılan bu eğitim programının katılımcıları konuyla ilgili yönetim pozisyonlarıyla ilgilenenler, kamu kurumlarının, yerel yönetimlerin ve bilişim, turizm, üretim, sanayi gibi sektörlerin çalışanları ile lisans ve lisansüstü öğrenciler gibi farklı paydaş gruplarından oluşmaktadır.

Kaynakları korumak amacıyla önlemler almak ve kültürel, sosyal, ekonomik ve çevresel kaynaklara yönelik sorunları ile nedenlerini tespit edebilmek becerilerini içeren sürdürülebilirlik bilincinin oluşması için konuyla ilgili bilgi sahibi olmak gerekmektedir. Çevreye nelerin zarar verdiği, yararlı davranışların neler kazandırdığı, kaynakların verimli ve etkin kullanılmasının nasıl mümkün olacağı gibi konularda yetkin kurumlarda bilgi sahibi olan bireylerin bu bilgiyi davranışa dönüştürmesi beklenebilir. Bu nedenle üniversitelerin sadece sürdürülebilirlik yaklaşımını benimsemesi yeterli değildir.  Sürdürülebilir yükseköğretim kurumları, paydaşlarının tutum ve davranışlarını etkileyecek bir bilincin kazanılmasını da sağlamalıdır.  

Üniversitelerin öğrencileri, akademik ve idari personeli, ayrıca bulundukları şehirlerin yerel yönetimleri, bölgesel sanayi ve iş dünyası, sivil toplum kuruluşları ve yerel halk ile iş birliği içinde olacakları etkinlikler ve eğitim faaliyetleri; bilinç yaratma, farkındalık oluşturma ve sürdürülebilirlik için katkı sağlayacak çözümler üretecektir.

Sonuç

Üniversitelerin “sürdürülebilir” bir toplum için çözüm üreten kurumlar olması toplumların kalkınması için gereklidir. Ancak bu çözümler paydaş katılımı olduğunda başarılı olabilir. Paydaşlar tarafından desteklenen ve kabul gören sürdürülebilir faaliyetler ise ancak kurumsal iletişimin stratejik yönetilmesi ile mümkündür.  “Sürdürülebilir Üniversiteler”, web siteleri ve sosyal medya sitelerindeki hesaplarından paylaşımlarıyla; düzenledikleri panel, seminer gibi etkinliklerle ve eğitim programlarına dair broşür, kitapçık ve afiş gibi görsel materyallerle hem sürdürülebilirlik faaliyetlerini hem de sürdürülebilirlik merkezlerinde yürüttükleri eğitim gibi faaliyetlerine ilişkin içerikle imaj ve itibarına yönelik iletişim faaliyetlerini gerçekleştirmelidir. 

Etiketler: , , , , , , , , , , , , , Last modified: 14 Eylül 2023