Avrupa Birliği’nde nüfusun yaklaşık üçte ikisi şehirlerde yaşarken, Türkiye’de bu oran daha yüksek. 2050 yılına kadar, şehirlerin nüfusunun daha fazla artması bekleniyor. Ulaşım, ısınma, atık yönetimi, endüstriyel tesisler dikkate alındığında kentsel alanlar, karbon emisyonunun en büyük kaynaklarından birisi. Bu alanların, küresel karbon emisyonlarının %76’sından sorumlu olduğu tahmin ediliyor. Bu nedenle şehir yönetimleri, karbon emisyonlarının azaltılmasında ve düşük karbonlu yaşam tarzının benimsenmesinde büyük roller üslenebilir (EEA, 2021).
AB Komisyonu başkanı Ursula von der Leyen’in de belirtiği gibi, “yeşil geçiş tüm Avrupa’da ilerliyor. ama kendilerine daha yüksek hedefler koyan öncü şehirlere ihtiyaç bulunmakta” (AB, 2022).
İklim performansı açısından en iyi şehir: Belfast
Çok yakın bir zamanda, Belfast, kurum ve şirketlerin çevresel etkilerini küresel ifşaat sistemi (global disclosure system) yoluyla izlemesini sağlayan kâr amacı gütmeyen kuruluş olan CDP (Carbon Disclosure Project) tarafından iklim eylemleri açısından dünyanın en önde gelen şehri olarak seçildi. CDP-ICLEI Track, önemli bir iklim raporlama platformudur ve aynı zamanda şehirler için ilerleme ve hesap verebilirlik (accountability) mekanizması olarak faaliyettedir. 1000’den fazla şehir bu izleme ağı içerisinde bulunuyor ve enerji verimliliği ve yeşil alanlar gibi kriterlerle kentsel sürdürülebilirlik eylemleri raporlanmaktadır.
Belfast, 2019 yılında iklim acil durumu ilan ederek karbon nötr olmak için bir dizi tedbir planlayarak Belfast Dayanıklılık Stratejisi iklim adaptasyon ve azaltma planının temelini oluşturmuştur. Bu strateji ile:
- Kentin karbon ayak izi, şehrin kirliliği ve gürültüsü ve binalardan kaynaklanan sera gazı emisyonlarının seviyesinin azaltılması,
- Bisiklete binmek, yürüyüş yapmak,toplu taşıma kullanmayı ve yeşil ekonomiyi teşvik etmek,
- Taşkın ve diğer iklim risklerine karşı dayanıklılık oluşturmak,
- 2035 yılına kadar bir milyon ağaç dikmek,
- Temiz ulaşım teknolojisini ve altyapısını teşvik etmek ve desteklemek,
- Şehir sakinlerinin karbon ayak izlerini azaltmalarına yardımcı olmak,
- Yeşil satın almayı (green procurement) teşvik etmek,
amaçlandı.
Bu hedeflere ulaşmak için, şehirde İklim ve Kent Dayanıklılık Komitesi kuruldu. Komite, aylık toplantılar sonrası belediyeye İklim değişikliğinin şehre potansiyel etkileriyle ilgili görüş ve tavsiyeler sunuluyor.
Vatandaş liderliğinin önemi
Ülkemizde ve dünyada enerji fiyatlarının sürekli artmasından kaynaklanan sorunların önüne geçmek ve özellikle karbon emisyonlarının azaltılması amacıyla, Avrupa Birliği’nde de öne çıkmaya başlayan, vatandaş liderliğindeki projeler ve girişimler (citizen-led projects and initiatives) yenilenebilir enerji tüketimi ve üretiminde kentsel alanlarda önemli rol oynayabilir. Bireyler, hanehalkları, küçük veya orta ölçekli işletmeler (KOBİ’ler) ve diğer kurumlar, yenilenebilir enerji üretimi veya tüketimi yoluyla toplumu karbondan arındırmada kritik yol oynayabilirler. Yenilenebilir enerji üreticileri ve tüketicileri, bunu sağlamak için tek bir hane veya bir kolektifin parçası olarak (örneğin bir apartman bloğu veya bir enerji topluluğu) hareket edebilirler.
Bunun yanında, yerel yönetimler entegre enerji kaynaklarını geliştirmek için aşağıdaki fırsatları yaratabilirler:
- Yenilenebilir enerji üretimi yanında, kamuya ait alanlar yaratarak ya da özel bina veya arazi sahiplerini vatandaş liderliğindeki enerji üretimi için kullanılabilecek alanlar sunmaya teşvik ederek, yenilenebilir enerji kaynaklarının üretilmesini destekleyebilirler. Böylece, örneğin, hastaneler, okullar ve kamu binaları gibi yapıların ve evlerin çatıları ile kullanılmayan arazilerin güneş panelleri veya diğer yenilenebilir enerji teknolojilerini kurmak için kullanılması sağlanabilir. Şehirler, kırsal alanlardan daha yoğun nüfusludur. Yüksek nüfus yoğunlukları, ısı şebekelerini daha kârlı hale getirmekte ve bu da şehirlerdeki enerji şebekeleriyle ilgili girişimleri geliştirme potansiyeli sunmaktadır.
- Şirketlerin ve halkın enerji planlamasına ve üretimine katılımını teşvik etmek amacıyla hedefli finansal teşvikler sunabilirler.
- Yenilenebilir enerji kurmak isteyenlere yardımcı olmak ve doğru becerilerin geliştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla, bilgi merkezi olarak da hareket edebilirler.
Ayrıca, şehir alanlarının kısıtlı yere sahip olmasından dolayı, şehir dışında elektrik üretmek (saha dışı üretim), bu konudaki sıkıntıları ortadan kaldırmakta olanaklar sunacaktır.
Sonuç ve tavsiyeler
Belfast örneğinden de yola çıkarak, Türkiye’deki yerel yönetimlerin, AB’de hızla artan iklim değişikliğine uyum tedbirlerini daha fazla zaman kaybetmeden belirlemeleri ve uygulamaları gereği açıktır. Bu konuda, en önde giden şehirlerimiz İstanbul ve İzmir, 2030 itibarıyla “karbon nötr” taahhüdünü verdiler ve akıllı şehirler kategorisine alındılar (AB, 2022). Bunun yanında, bu hedefe ulaşmak için AB’den destek alma sözü de aldılar. Sonuç olarak, yerel yönetimlerin iklim değişikliği ile ilgili kararları ve hedefleri finansal olarak ve uygulamada proje bazında da desteklenebileceği için, bir taşla iki kuş vurulmuş olacaktır.
Referanslar
EEA 2021 Cities play pivotal roles in shifting to green, sustainable future https://www.eea.europa.eu/highlights/cities-play-pivotal-roles-in
AB 2022 Commission announces 100 cities participating in EU Mission for climate-neutral and smart cities by 2030 https://ec.europa.eu/commission/presscorner/detail/en/IP_22_2591
Konu ile ilgili ayrıntılı bilgi için lütfen aşağıdaki formu doldurunuz